Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10984 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13158 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesinde; davalı ile İstanbul Anadolu 6. Aile Mahkemesi'nin 2011/601 E. 2013/73 K. Sayılı ilamı ile boşandıklarını ve bu karar ile kendisi lehine aylık 650 TL yoksulluk nafakası takdir edildiğini ancak aradan geçen süre içerisinde bu nafakanın yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 1.500 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının yerleşim yerinin İstanbul olması sebebi ile Sakarya mahkemelerinin yetkili olmadığını, ayrıca talep edilen nafakayı ödeyecek gücü bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davalının ikametgah adresinin "Kayışdağı cad. Yuvam apt no:2/23 Ataşehir/İstanbul" adresi olduğu ve davalı vekilinin süresi içindeki yetki itirazında bulunduğu gerekçesi ile davanın yetki yönünden reddine, kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişikindir.6100 sayılı HMK'nunda genel yetkili mahkeme 6.madde de düzenlenmiştir. Buna göre; ''Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.''Ayrıca; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 177. maddesinde ise nafaka davalarında yetkili olan mahkeme düzenlenmiştir. Buna göre; "Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Bu düzenleme ile, genellikle ekonomik ve mali açıdan güçsüz durumda olan nafaka alacaklılarının; nafaka yükümlüsünün (davalının) bulunduğu yer mahkemelerinde masraf yapıp, gelerek dava açmaları ve bu suretle mağdur olmaları önlenmek istenmiştir. Burada zayıfı korumak amacı ile genel yetki hükmü getirilmiş ve seçimlik hak tanınmış bulunmaktadır. Nafaka alacaklısı (davacı) isterse kendi yerleşim yeri mahkemesinde dava açabilecek, isterlerse davalının ikametgahı mahkemesinde (HUMK 9.madde - HMK 6.madde gereğince) dava açabileceklerdir.Dosyanın incelenmesinde; nafaka alacaklısı davacı kadının yerleşim yeri adresinin "Camili Mahallesi, 1601 Küme Evleri A Blok 1A/6 Adapazarı/ Sakarya" olarak kayıtlı bulunduğu, bu itibarla davanın yetkili nafaka alacaklısı davacının yerleşim yeri mahkemesinde açıldığı anlaşılmaktadır.O halde; nafaka alacaklısı davacının kendi yerleşim yerinde dava açtığı ve mahkemenin yetkili olduğu görülmekle; işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.