Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10970 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16989 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/02/2014NUMARASI : 2010/516-2014/52Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı İ.. P.. tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili; müvekkillerinden Ceyda'nın eşi, İlayda'nın babası olan A...M...'nın 01.08.2001 tarihinde elektrik çarpması sonucunda öldüğünü, meydana gelen olay sebebiyle İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/922 Esas sayılı dosyası ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile Ceyda için 17.000,00 TL maddi, İlayda için 5.000,00 TL maddi tazminat davası açıldığını, davanın talepleri doğrultusunda kabulle sonuçlandığını, işbu davada alınan en son bilirkişi raporunda C... M...'nın 54.628,79 TL, İ... M....'nın 20.378,62 TL alacağının olduğunun tespit edildiğini belirterek, saklı tuttukları fazlaya ilişkin hakları olan C... M...'nın 37.628,79 TL, İ... M...'nın 15.378,62 TL alacağın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı Gediz Elektrik A.Ş; zamanaşımı itirazında bulunarak, davanın reddini savunmuştur.Davalı İ.. P.. davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davalı Tedaş (Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş.) hakkındaki davanın zaman aşımı nedeniyle reddine, 15.378,62 TL'nin 01.08.2001 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı İ.. P..'den alınıp İ...M....'ya velayeten C... M...'ya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı İ.. P.. tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı İ.. P..'ün tüm temyiz itirazları yerinde değildir.Davacı vekilinin temyiz itirazlarının değerlendirilmesi sonucunda;6100 sayılı HMK. nun 26.maddesinin 1. fıkrasında; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü yer almaktadır.Yasanın bu açık hükmünden de anlaşılacağı üzere hâkim, iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup talepten fazlasına veya başkasına hükmedemez.Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde müvekkillerinden C... M... için 37.628,79 TL, İlayda Mısırlı için 15.378,62 TL alacak talebinde bulunmasına rağmen, mahkemece sadece İ... M... hakkında karar verilmiş olduğu, davacı C... M...'nın alacak talebine ilişkin olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmediği anlaşılmıştır. Mahkemece, davacı vekilinin müvekkili C... M... için talep ettiği 37.628,79 TL alacak talebi de değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken, talep hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.