Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10954 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3643 - Esas Yıl 2015





Davacı B.. Ü.. ile davalılar H.. Ü.., H.. Ü.. Ve A.. Ü.. aralarındaki Vasiyetnameden Rücunun İptali Ve Tapu İptal Tescil davasına dair Bakırköy 3.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.02.2013 günlü ve 2010/411 E.-2013/50 K.sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 13.05.2014 günlü ve 2014/1216 E.-2014/7454 K.sayılı ilama davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ve davalıların ortak murisi B...Ü... adına kayıtlı olan İstanbul İli, B... İlçesi, ..... Bölge K... Mahallesi, İ... Mevkii ... Pafta, ... Ada ... parsel nolu taşınmazın üzerine davacının abisi A...Ü... ile davalı H... Ü...'in ölen eşinin murise para göndererek 4 katlı bina inşaa ettirdiklerini, muris B... Ü...'in en çok para gönderene binanın girişindeki dükkan ve bodrum kattaki depoyu vereceğini beyan ettiğini, binanın yapımı için davacının diğerlerine göre daha fazla para gönderdiği için murisin Bakırköy Noterliğinden yaptığı 08/09/2005 tarihli 27648 yevmiye nolu düzenleme şeklinde vasiyetname ile binanın girişindeki dükkan ile bodrum kattaki depoyu davacıya bırakmayı vasiyet ettiğini, ancak davalılardan H.. Ü..'in muris B...Ü... üzerinde baskı oluşturarak bu vasiyetnameyi aynı noterlikten 11/08/2009 tarihinde .... yevmiye nolu düzenleme şeklinde vasiyetten rücuname ile iptal ettirdiğini, dava konusu taşınmazın giriş katındaki bir adet dükkan ve bodrum katta bulunan bir adet deponun tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı A... Ü... cevap dilekçesinde özetle; muris babaları adına kayıtlı dava konusu taşınmaz üzerine kendisi, davacı B...Ü.. ile H... Ü...'in eşi murise para göndererek 4 katlı bina inşaat ettirdiklerini, murisin en çok para gönderene binanın girişindeki dükkan ve bodrum kattaki depoyu vereceğini beyan ettiğini, bu nedenle açılan davayı kabul ettiğini bildirmiştir. Diğer davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiş; sözkonusu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir . Davacı B.. Ü.. vekilinin sözkonusu temyiz istemi üzerine; Dairemizin 13.05.2014 günlü ve 2014/1216 E ve 2014/7454 K.sayılı ilamı ile mahkeme kararının onanmasına karar verilmiş, sözkonusu onama kararına karşı davacı B... Ü... vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur .Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı B... Ü... vekili sair düzeltme istemleri yerinde değildir.1-) Davalı A.. Ü..in dosya içeriğinde mevcut usulüne uygun kabule yönelik beyanları yerel mahkemece dikkate alınmamıştır .Davayı kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir( HMK.m.308). Davayı kabul, davalının mahkemeye yönelik olarak yapacağı tek taraflı (açık) bir irade beyanı ile olur. Davayı kabulün geçerliliği için bunun davacı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine gerek yoktur. Davalı, davanın açılmasından dava hakkında verilen hükmün kesinleşmesine kadar davayı kabul edebilir. Davalı, davacının talep sonucunun tamamını veya bir kısmını kabul edebilir. Davanın kısmen kabulünde, kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir (HMK.m.309/3). Davalının davacının talep sonucunun bir kısmını kabul etmesi halinde, talep sonucunun kabul edilmeyen diğer kısmı hakkındaki uyuşmazlık son bulmuş olmaz. Dava kabul edilmeyen kısmın hakkında devam eder. Davayı kabul ile dava konusu uyuşmazlık ve bununla dava, esastan sona erer. Kabul, kayıtsız ve şartsız olacağından ( HMK.m.309/4)7, şarta bağlı kabul geçerli değildir. Davalının davayı (tamamen) kabul etmesi üzerine, kabulün geçerli olduğu ve bununla dava konusu uyuşmazlığın son bulduğu kanısına varan mahkeme, kabul nedeni ile davanın kabulüne karar verir. Davalının davayı ( tamamen) kabul etmesi üzerine, mahkemenin, davalının o zaman kadar yapmış olduğu savunmaları ve o zamana kadarki tahkikat sonucunu nazara almadan, kabul gereğince davanın kabulüne karar vermekle yetinmesi gerekir. Bunun gibi, mahkeme davalının davayı kabul ettikten sonra yaptığı savunmaları da nazara alamaz. Davayı kabul eden davalı, kural olarak davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir (HMK.m.312/1). Kabul talep sonucunun bir kısmına ilişkinse, yargılama giderlerine mahkûmiyet ona göre belirlenir. Davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez ( HMK.m.312/2).Yukarıda arz ve izah kılınan nedenlerle ; kabule yönelik beyanda bulunan A.. Ü..in usulüne uygun kabule yönelik beyanları nazara alınarak davalı A.. Ü.. yönünden davanın kabulü cihetine gidilmesi gerekirken ; davalı A.. Ü..in HMK 308 maddesi uyarınca alınan kabule yönelik beyanları gözardı edilerek davanın tüm davalılar yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir . Açıklanan bu nedenle ; Bakırköy 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.02.2013 Tarih ve 2010/411 E.-2013/50 K.sayılı ilamının bozulması gerekirken, Dairemizce zuhulen onandığı anlaşılmıştır.Bu itibarla yukarıda belirtilen gerekçeye binaen karar düzeltme talebinin kabulü ile; Dairemizin 13.05.2014 günlü ve 2014/1216 E.-2014/7454 K.sayılı onama kararının kaldırılmasına, Bakırköy 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.02.2013 Tarih ve 2010/411 E.-2013/50 K.sayılı hükmünün BOZULMASINA ve peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.