Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10933 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3878 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KAĞIZMAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/05/2013NUMARASI : 2011/306-2013/160Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; kooperatif binası yapılması amacı ile davalıya ait 60 parsel sayılı taşınmazı satın alındığını, heyelan tehlikesi nedeni ile binanın yapılamadığını, davalının rızası ile yine davalıya ait 101 parsel sayılı taşınmazın üzerine bina yapıldığını, davalının 60 parsel sayılı taşınmazı kullandığını, buradaki ağaçları kestiğini, davalının taşınmazların takas edilmesine de yanaşmadığını, fazlaya ilişkin hakların saklı olduğunu belirterek, bina bedeli olan 20.000.00 TL, ağaç bedeli olan 6.500.00 TL, ecrimisil bedeli olan 3.500.00 TL'nin dava tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı tarafından aynı talepler ile ilgili olmak üzere 13/10/2011 tarihinde ek dava açılmış, mahkemece bağlantı nedeni ile ek davanın asıl dava ile birleştirilmesine 21/10/2011 tarihinde karar verilmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK 297/2.maddesinde; “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi bulunmaktadır. Aynı ilkeler 1086 sayılı HUMK 388.maddesinde de benimsenmiştir.Somut olayda; ek dava olarak açılan, bağımsızlığını koruyan, yalnızca bağlantı nedeni ile asıl dava ile birleştirilen birleşen dava hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetli bulunmamıştır.Mahkemece; oluşturulan hükümde tüm taleplerin karşılanması gerekir iken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir .Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.