Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1093 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20646 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : ANTALYA 1.TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 02/04/2013NUMARASI : 2012/147-2012/147Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz kararına itiraz davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm itiraz eden (borçlu) tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı (ihtiyati haciz isteyen) vekili dilekçesinde; taraflar arasında, 27.09.2008 tarihli inşaat katılım sözleşmesi imzalandığını; bu sözleşme ile, davalının, Antalya K... 8 .. ada.. parsel üzerinde yapılan site inşaatından bir daireyi davacıya satmayı ve Aralık 2012 tarihinde de teslim etmeyi taahhüt ettiğini; bedeli olarak 57.532 Euro’nun ödendiğini, tapusunun ise üzerinde ipotek bulunduğundan devredilmediğini; yapılan araştırmada karşı tarafın borca batık olduğunun anlaşıldığını; alacağın rehinle de temin edilmediğini ileri sürerek; davalının tüm taşınır ve taşınmaz mallarına ve 3.şahıslar üzerindeki hak ve alacaklarına, borcu karşılayacak tutarda ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.Mahkemece; 57.532 Euro alacağın tahsilini teminen borçlu davalının menkul ve gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının üzerine İİK.nun 257.maddesi gereğince ihtiyati haciz konulmasına, takdiren teminat alınmasına yer olmadığına karar verilmiş; davalı (borçlu) vekili, ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, itiraz etmiştir. Mahkemece; mahkemenin 2013/383 sayılı dosyasında davacı tarafından davalı şirket aleyhine 25.01.2013 tarihinde itirazın iptali davası açıldığı, borçlunun itirazının İİK.nun 265.maddesi uyarınca yerinde olmadığı belirtilerek; ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş, hüküm davalı (borçlu) vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. İİK.nun 257.maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının ihtiyati haciz isteyebileceği, aynı kanunun 259.maddesinde ise, alacağın ilama ve ilam mahiyetinde bir vesikaya dayanmaması halinde alacaklının (haczinde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları zarar için) HUMK.nun 96. (HMK.nun 87.) maddesinde yazılı teminatı vermeye mecbur olduğu öngörülmüştür. Buna göre teminat, sadece borçlunun ihtiyati haciz nedeniyle uğrayacağı zararlar için değil, üçüncü kişilerin de uğrayacakları zarar için gösterilmelidir.Dava konusu olayda, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirmektedir. Bu nedenle mahkemece, teminat alınmadan ihtiyati haciz kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.