Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1087 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16819 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/12/2012NUMARASI : 2012/163-2012/771 Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesi ile; davalı şirketin, Resmi Sağlık Kurumu ve Kuruluşlarına düzenlemiş olduğu elektrik faturalandırma işleminin, mevzuata aykırı olduğunu; hesaplamanın ticarethane için belirlenen birim fiyatları esas alınarak yapıldığını, böylece fazladan tahsilat yapıldığını ileri sürerek; davalının haksız ve fazladan tahsil ettiği toplam 122.845,29 TL'nin, fatura ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet ve zamanaşımı itirazında bulunmuş, esası bakımından da; davacının, davalının tarife belirlemesine itiraz etmeyerek, durumu kabullendiğini ifade ederek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; "4077 sayılı Kanunun 4.maddesi dikkate alındığında taraflar arasında bir sözleşmenin bulunması, tüzel kişiliği olsa da davacı Bakanlığın Tüketici konumunda bulunması, işlerinin ticari nitelikte sayılmaması; öte yandan, davalı kurumun kamuya bir hizmet sunması ve herkese açık bir işletme olması dikkate alınarak" mahkemenin görevsizliğine, davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Konya Tüketici Mahkemesi olduğuna karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir. 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde, mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder, şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlığın incelenmesinde; dosyadaki belgelerdeki abone grubunun ticarethane olduğu, sözleşmede davacının resmi daire olarak gösterildiği; bu bağlamda, davacının; resmi sağlık kuruluşu olarak sağlayıcı ile yaptığı sözleşmeler ile kamusal sağlık hizmetini yürüttüğü; 4077 sayılı Yasanın 3-e maddesinde tanımlı "tüketici" tanımına girmediği anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenle, davaya bakılıp, işin esasına girilerek sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile, davacının 4077 sayılı Yasa kapsamında "tüketici" olduğu kabul edilerek, görevsizlik kararı verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.