Dava dilekçesinde 3.206 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının Y.... G.... Hastanesinde doktor olarak çalışmakta iken 6 ay süre ile D..... Üniversitesinde kurs gördüğü ve kendisine bu süre içinde döner sermaye ek ödemesinde 3.206 TL fazla ödeme yapıldığı tespit edildiğini, davalıdan 19.11.2008 tarihli yazı ile geri ödenmesi istendiği halde, davalının sadece anaparayı ödemeyi kabul ettiği halde ödemediğini, bu nedenle davalıya fazla ödenen 3.206 TL'nin tahsilini talep etmiştir.Davalı cevabında, kendisinin ek ödeme için bir talebi olmadığını, kurs sırasında ek ödemenin kesileceğinin de bildirilmediğini, 60 günlük sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; 60 günlük dava açma süresi geçtikten sonra dava açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Dosya kapsamından, davalıya yapılan ödemenin daha önce bu yolda alınmış bir idari karara dayandığı iddia ve ispat edilmediği anlaşılmaktadır. Davalıya yapılan ödemenin hatadan kaynaklandığı ve hatalı ödemenin 2007 Ocak-Haziran ayları arasında tarihinde yapıldığı ve davanın ise 25.03.2009 tarihinde açıldığı sabittir.BK.nun 62. maddesi gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Bu madde de belirtilen yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. Başka bir deyişle davacı idarenin hataya düşmeseydi, davalıya edada bulunmayacağı anlamına gelmektedir.HGK'nun 5.12.1984 tarih, l982/13-387 E.- 1984/ 997 K. sayılı kararı ile herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemelerin idare tarafından BK.nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır.Herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin Borçlar Hukukunun haksız iktisap kuralları çerçevesinde istenip istenemeyeceği tartışılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.