MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davacı şirketin abonesi olan davalının, iki ayrı döneme ait elektrik tüketimi nedeniyle tahakkuk ettirilen faturaları ödemediği gibi bu amaçla başlatılan takibe de haksız olarak itiraz ettiği ileri sürülerek; itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkâr tazminatının ise davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının takibe vaki itirazının kısmen iptaline, takibin 13.598,55 TL üzerinden devamına, koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, takibe ve davaya konu edilen asıl alacak, davalının aboneliğinin bulunduğu işyerine ait iki ayrı dönemin tüketim faturasından kaynaklanmaktadır. Bu haliyle, asıl alacak likittir (belirlidir). Eş söyleyişle, davalı (borçlu) abonelik sözleşmesinden dolayı ne kadar borçlu bulunduğunu bilebilecek durumdadır. Nitekim, yerel mahkemece de davalının asıl alacak miktarı olan 4.085,85 TL ye yönelik itirazında haksız olduğu, ancak davacının (alacaklının) gecikme zammı ve KDV yi yanlış hesapladığı kabul edilerek, takibe konu edilen bu üç alacak kaleminin toplamı olan 13.766,76 TL nin, 13.598,55 TL lik bölümüne vaki itirazın iptaline karar verilmiştir.Şu durumda mahkemece; likit bir alacak için yapılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğine karar verilen davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile icra inkar tazminatı isteminin reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.