Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10858 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7964 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz incelemesi 04.03.2013 tarihinde duruşmalı olarak yapılan ve verilen geri çevirme kararının gereği yerine getirildikten sonra yeniden Dairemize gönderilen dava dosyasındaki bütün kâğıtlar okunarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; tarafların mirasbırakanı olan ...’un eşinin vefatı nedeniyle yeniden evlenmek istediğini ancak bu evliliğe sadece müvekkilinin destek verdiğini, bu olay nedeniyle mirasbırakanın kendisine baskıda bulanan davalılar lehine vasiyetname tanzim etmek zorunda kaldığını bildirerek; mirasbırakana ait olan 30.12.1999 tarihli vasiyetnamenin iptalini, bunun mümkün olmaması halinde ise tenkisine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili; davanın, hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; vasiyetnamenin düzenlenmesindeki amacın ahlaka aykırı olduğu gerekçesiyle iptali isteminin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, ölüme bağlı tasarrufun bir türü olan vasiyetnamenin iptal sebepleri, TMK. nun 557. maddesinde sınırlı bir şekilde sayılmıştır.Somut olayda; davacı taraf, bu iptal sebeplerinden zorlamaya (ikrah) dayanmış ise de; bu iddiasını ispat edememiştir.Şu durumda mahkemece; vasiyetnamenin iptali için bir sebebin bulunmadığı gözetilerek iptal isteminin reddi ile davacı tarafın terditli olarak ileri sürdüğü tenkis talebinin incelenmesi ve ulaşılacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 04.03.2013 tarihinde yapılan Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekâlet ücretinin davacı taraftan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.