MAHKEMESİ : SİVAS 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 20/11/2014NUMARASI : 2014/143-2014/497Taraflar arasındaki iştirak nafakası artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; tarafların Sivas Aile Mahkemesinin 2011/558 -2012/228 E.K sayılı ilamı ilamı ile boşandıklarını, çocuklar E... R... ve H... N...'nın velayetlerinin davacıya verildiğini, müşterek çocuklar E... R... için aylık 175,00 TL, Nisa için aylık 150,00 TL iştirak nafakasına karar verildiğini, günün ekonomik koşullarına göre bu miktar nafakaların yetersiz kaldığını ileri sürerek; müşterek çocuk E... R...'nın iştirak nafakasının aylık 450,00 TL ye, Nisa 'nın iştirak nafakasının ise, aylık 400,00 TL ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde, kendisinin asgari ücretle çalıştığını, nafaka ödeyecek durumda olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkmece, dosya kapsamına göre; davanın kabulü ile; müşterek çocuklar E... R... için belirlenen 175,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 450,00 TL'ye; Hayrunnisa için belirlenen 150,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 400,00 TL olarak davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Hükmü, davalı temyiz etmiştir.TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir.Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 19/02/2013 tarihinde kesinleşen ilam ile boşandığı; 2006 ve 2009 doğumlu müşterek çocukların velayetinin davacı anneye verildiği, davacının ev hanımı olduğu; davalı babanın ise, pazarlamada çalıştığı, aylık 1.000,00 TL gelirinin olduğu tespit edilmiştir.Yukarıda izah olunan nedenlerle; davada, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşları, eğitim durumladı, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; artırılan iştirak nafakası miktarı fazla olup, TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.