Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1084 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16538 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ÇAYCUMA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/12/2012NUMARASI : 2011/50-2012/658Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin tenfizi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin babası H.. H..'ın, Çaycuma Noterliğinde düzenlediği 05.09.2001 tarihli vasiyetnamesi ile; taşınmazlarının tamamını ve ev eşyalarının tamamını kızı olan davacı M.. M..'a bıraktığını; vasiyetnamenin açılıp okunduğunu; bu nedenle, vasiyetnamenin yerine getirilmesine ve vasiyet edilen taşınmazların tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; murisin, malvarlığının tamamına yakınını davacıya bırakıp, kendisini mirasından mahrum ettiğini; bu nedenle, 2010/2513 Esas nolu dosyada tenkis davası açtığını; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; davanın kabulü ile; tarafların mirasbırakanı H.. H.. tarafından Çaycuma Noterliğinin 05.09.2001 tarih ve 9552 yevmiye sayısı ile düzenleme şeklindeki vasiyetnamenin tenfizine, aşağıdaki parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Davada, vasiyetnamenin tenfizi istenilmiştir. Vasiyetnamenin tenfizine karar verilebilmesi için, vasiyetnamenin usulüne uygun açılıp okunması ve vasiyetnameye ilişkin bir itirazın bulunmaması gerekir. Oysa, davalı cevap dilekçesinde; söz konusu vasiyetname ile ilgili olarak tenkis davası açtığını, derdest bulunduğunu ileri sürmüştür. Bu durumda, mahkemece; tarafları ve konusu aynı olan davaların, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle, birleştirilmesinin ve birlikte görülmesinin, usul ekonomisi açısından daha uygun olup olmayacağının değerlendirilip, tartışılmamış olması; ayrıca, birleştirme kararı verilmediği takdirde tenkis davasının kesinleşmesi beklenip, sonucu dairesinde hüküm kurulması gerektiği halde, bu hususta eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Öte yandan, vasiyetnamenin tenfizi davasında, davalı yasal hasım olup, dava açılmasına sebebiyet verip vermediği değerlendirilip tartışılmadan; mahkemece, davalının yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmuş olması da doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.