Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10810 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8885 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının maliki olduğu otelde kiracının kiracısı konumundaki ..... Limited Şirketinin talebi ile davalının bilgisi dahilinde güneş enerjisi sistemi kurulduğunu, şirketin ödeme yapmadığını, şirkete ulaşılamadığını, güneş enerjisi sisteminin otel demirbaşı olduğunu, otel maliki olan davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek (fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere) 10.000 TL’nin 23.11.2009’den itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, duruşmaya katılmamış cevap da vermemiştir.Mahkemece; sistemin kurulmasını davalının talep etmediği, sistemin davacı tarafından yerinden sökülerek alınabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki bilgilerden davacı tarafından dava dışı şirketin talebi ile davalıya ait otele güneş enerjisi sistemi kurulduğu, tespit dosyasında aleyhine tespit istenilenin dava dışı bu şirket olduğu, dosyada davalı malikin anılan sistemin kurulmasına dair onayı bulunduğuna dair delil bulunmadığı anlaşılmaktadır.Kural olarak kiracı ancak kiralayanın onayı ile kiralananda gider ve onarımlar yapabilir. Aksi halde yani muvafakat olmaksızın böyle gider ve onarım yaparsa kira sözleşmesini ihlal etmiş sayılır.Kiracı tarafından yapılan faydalı, zorunlu ve lüks giderlerin ödetilmesi hususunda doğan uyuşmazlık, öncelikle kira sözleşmesini özel şartları gereğince çözümlenmek gerekir. Böyle bir koşul yoksa o zaman bunları kiraya verenin benimseyip benimsemediğine bakmak gerekir. “Bu giderlerin benimsendiği açıkça anlaşılırsa bu sonuç kira sözleşmesinin yapılması sırasında özel bir şart uyarınca tarafların karar vermiş bulunduğunun kabulü anlamını doğurur. O halde böyle bir durumda, önceden verilen bir muvafakat ile aynı sonuçları doğuran bir çeşit icazetin varlığı sözkonusudur. Ayrıca TBK 334.maddesi “Kiracı kiralananı ne durumda teslim almışsa, kira sözleşmesinin bitiminde o durumda geri vermekle yükümlüdür…” Kiracı, kiralananı iade ederken kiralananda bulunan ve mahiyeti itibariyle kiralananın mütemmim cüzi veya teferruatı haline gelmemiş bulunan sökülebilir tesisatı alabilir. Vazgeçerse, kiralayanın mülkiyetine karşılıksız olarak dahil olur. O kadar ki kiralayan kiracıdan sökme giderlerinin yanında uğramış olduğu zararları da isteyebilir.Mahkemece; yukarıda anlatılanlar ışığında anılan kira sözleşmesi incelenip değerlendirilerek davacının talebi konusunda varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.