Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10799 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5517 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/12/2013NUMARASI : 2012/128-2013/575Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davacının tarımsal sulama abonesi olduğunu, müvekkili hakkında davalı kurumca 21.08.2011 tarihinde kaçak elektrik kullanmaktan dolayı ... seri numaralı kaçak tespit tutanağı tutulduğunu, bu kaçak kullanımdan dolayı müvekkilinden kaçak elektrik bedeli olarak 38.964,21 TL talep edildiğini ileri sürerek kaçak kullanım bedeli olarak tahsili talep edilen 38.964,21 TL'nin 30.000 TL'sinden borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 02.12.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, yargılama aşamasında, davalı kurumun icra tehdidi devam ettiği için davacı adına davalı kurumca talep olunan tüm borcun faizi ile birlikte ödendiğini ileri sürerek bilirkişi raporu doğrultusunda fazladan ödenen 22.605,56TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu edilen tahakkukun mevzuata uygun olduğunu, kaçak elektrik kullanılması nedeniyle kaçak elektrik tüketim tahakkuku ve geriye doğru tüketimin düşük olması nedeniyle kaçak ek tahakkuku yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davasının kısmen kabulü ile davalı kurumca davacı hakkında kaçak elektrik kullanmaktan dolayı tutulan tutanağa istinaden tahakkuk ettirilen borca ilişkin olarak davacı tarafça yapılan 22.605,56 TL ödemenin 30.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda;davalı şirketin kaçak kullanımdan dolayı aboneden 01.06.2010-31.05.2011 tarihli arasında hesaplamış olduğu kaçak ek tahakkukunun Elektrik Tarife Yönetmeliğinin 40. Maddesine göre talep edilmesinin mevzuata aykırı olduğu, bu nedenle Elektrik Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 15. Maddesi kapsamında son endeks okuma işlemlerinden en son yapılanın işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan 01.06.2011-21.08.2011 tarihleri arasında 82 günlük tüketim cezası miktarı ve tarife bileşenleri hesabı Genel Toplamda %18 KDV dahil 16.358,65 TL olarak belirlendiği, tespit edilmiştir. Davalı vekili tarafından gerekçeleri de gösterilmek suretiyle rapora itiraz edilmiş ve yeni bir rapor alınmasını talep etmiş, mahkemece dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporunun içeriği göz önüne alınarak talebin reddine karar verilmiştir. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesine göre, ''Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi'' kaçak elektrik tüketimini olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır. Kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve anılan yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararının “ Süre ” başlıklı bölümünde;1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;a) Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesi yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme ve son endeks okuma işlemlerinden en son yapılanın işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde bu süre iki kat olarak alınır.Bu sürenin dışında müşterinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak yukarıdaki paragraf çerçevesinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır. Bu süre 12 ayı geçemez. Yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınır ve gecikme zammı alınmaz hükmü yer almaktadır.Davacının sorumlu tutulabileceği ek tahakkuk bedellerinin yukarıda belirtilen mevzuat çerçevesinde hesaplanması gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının kaçak kullandığı kanaatine varılarak kaçak kullanım miktarı hesaplanmış, kaçak ek tahakkukunun Elektrik Tarifeler Yönetmeliği'nin 40. maddesine göre talep edilemeyeceği belirtilmiştir. Bilirkişi raporu bu bakımdan yönetmeliğe uygun değildir. Hal böyle olunca, kaçak ek tahakkuk bedellerinin Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği, bu yönetmelik gereğince yayınlanan usül ve esaslarda açıklanan süre ve yönteme göre hesaplanması ve davalı vekilinin itirazlarının incelenmesi için dava dosyasının önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak davalının talep edebileceği ek tahakkuk bedelinin doğru bulgu ve belgeler ile duraksamasız tespit edildikten sonra davacının mesul olduğu ek tahakkuk bedelinin belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.