Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10773 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3118 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : FETHİYE AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 15/12/2014NUMARASI : 2014/445-2014/995Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 1989 yılında evlendiklerini, biri reşit iki müşterek çocuklarının olduğunu, davalının önceki evliliğinden 5 çocuğunun bulunduğunu, bu çocukların tarafların evlendiği günden itibaren taraflarla birlikte yaşadığını, çocuklardan üçünün evlendiğini, yetişkin 2 çocuğun ise özürlü olduğunu, müvekkilinin yıllarca bu çocuklara baktığını, davalının, müvekkiline şiddet uygulaması üzerine müvekkili ile 14 yaşındaki müşterek çocuğun, 10.03.2014 tarihinden bu yana davalıdan ayrı yaşadıklarını belirterek; davacı eş ve çocuk için aylık toplam 4.000,00 TL nafakanın davalıdan tahsili yönünde karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; eşine şiddet uygulamadığını, kötü söz dahi söylemediğini, sadık bir eş ve baba olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davalının kendi evinde oturduğu, 100-150 adet küçükbaş hayvanının olduğu, davacının ise çalışmadığı, her hangi bir gelirinin bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davacı eş için aylık 1.000,00 TL, müşterek çocuk için aylık 800,00 TL nafakanın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. Dava; ayrı yaşamada haklılık nedenine dayalı tedbir nafakası istemine ilişkindir.TMK'nın 197.maddesi gereğince; ayrı yaşamakta haklı olan eş, diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler birliğin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadır. (TMK m.186/son) Buna göre birliğin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır.Bu bağlamda; tedbir nafakası miktarı tayin edilirken, birliğin giderlerine katılmada eşlerin "ekonomik güçleri" ile müşterek yaşam sırasında davalının eşine sağlamış olduğu yaşam düzeyi dikkate alınmalı, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyelerini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiği gözetilmelidir.Nafaka takdirinde, tarafların ekonomik durumları tam ve sağlıklı araştırılıp, gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına ve hakkaniyet ilkesine uygun bir miktar nafakaya hükmedilmelidir.Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; yargılama sırasında her ne kadar tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış ise de, davalı hakkında yaptırılan sosyal ekonomik durum araştırmalarının yetersiz olduğu, denetime imkan verecek nitelikte araştırma yapılmadığı, müşterek çocuğun giderleriyle ilgili her hangi bir tespit yapılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalının ekonomik durumunun tespiti amacıyla yaptırılan araştırma neticesinde; davalının Akçakaya mevkiinde tapusuz 80000 m2, köyiçi mevkiinde tapusuz 30000 m2 gayrimenkulü bulunduğu, çiftçilikle meşgul olduğu, aylık gelirinin 300,00-400,00 TL olduğu, kendi evinde oturduğu, 100-150 adet küçükbaş hayvanının bulunduğu belirlenmiş ise de davalının çiftçilik yaparak elde ettiği gelir tam olarak tespit edilmemiş, taşınmazlarından her hangi bir gelir elde edip etmediği, küçük baş hayvanlardan elde ettiği aylık kazanç yeterince araştırılmamış, eksik inceleme ile hüküm tesis edilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece; tarafların ekonomik ve sosyal durumları tam ve sağlıklı olarak saptandıktan sonra, davacı tarafın geçimi için gerekli, davalının geliriyle orantılı olacak şekilde, hükmü davalının temyiz ettiği gözönünde bulundurularak, kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle TMK'nın 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.O halde mahkemece yapılacak iş; davalının maliki olduğu taşınmazlardan ve hayvanlardan elde ettiği geliri araştırmak, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını tam ve sağlıklı olarak saptadıktan sonra hasıl olacak sonuca göre, davacı eş ve müşterek çocuğun geçimi için gerekli, davalının geliriyle orantılı olacak şekilde "hakkaniyete uygun" nafakaya hükmetmek olmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.