Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10728 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2344 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : ZONGULDAK 1.AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 07/06/2013NUMARASI : 2013/493-2013/539Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacılar vekili dilekçesi ile; müvekkili davacıların çocuğu H.. B..., davalıların çocukları tarafından birlikte dövülmesi sonucu, sağ gözünün hasar gördüğünü; davalıların, çocukların 18 yaşından küçük olması sebebiyle oluşan zarardan ev başkanı olarak sorumlu olduklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar husumet itirazında bulunup, davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece; çocukların küçük olduğundan, MK' nun 369. maddesine göre, aile başkanının sorumluluğuna giren davada; Aile Mahkemesinin görevli olduğu belirtilip, görevsizlik kararı verilmiştir.Dosyanın Aile Mahkemesine gönderilmesi üzerine; mahkemece; davalı çocukların, yargılama sırasında reşit oldukları gözetilerek, davaya Asliye Mahkemesinde bakılması gerektiğinden bahisle, görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık, davalıların reşit olmayan çocuklarının eylemi nedeni ile oluşan maddi tazminat talebinden kaynaklanmaktadır. Davalılar hakkında açılan bu dava, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere 4721 sayılı yasanın 369.maddesi kapsamında olup aile başkanının sorumluluğu esasına dayanmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4/1. maddesi; 4721 sayılı Medeni Kanun’un İkinci Kitabı’ndan Üçüncü Kısım hariç olmak üzere (TMK.md.118-395, 5133 sayılı Kanun md.2-3) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesi’nde bakılacağını hükme bağlamıştır. Olayı gerçekleştiren, davalıların reşit olmayan çocuklarının, yargılama sırasında reşit olmuş olmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Bu haliyle, uyuşmazlığın Aile Mahkemesi’nde çözümlenmesi gerekir. Mahkemece, işin esasına girilerek, oluşacak sonuç dairesinde hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde, görevsizlik nedeniyle davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.