Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10717 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17483 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : YERKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/05/2014NUMARASI : 2013/736-2014/614Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesinde; pancar mahsülünü kendine ait traktörle pancar teslim yerine getirdiğini, pancarın yetkililer tarafından teslim alındığını, yüklü römorkla traktörün lifin üzerine çıkartıldığını, gerekli tedbirler eksik alındığından traktöre bağlanan zincirin koptuğunu, traktörün kendisine bağlı römorkun altına girdiğini, ağır hasar oluştuğunu, mahkemece hasar bedelinin teknik bilirkişi marifetiyle tespit edildiğini belirterek 2.260,00 TL maddi tazminat ile 500,00 TL tespit gideri toplam 2.760,00 TL tazminatın olay tarihi 05.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; delil tespitindeki bilirkişi raporuna itiraz edildiğini, davalı şirket tarafından pancar boşaltma makinalarının işletmesinin, bakım, onarımının hizmet ihalesi neticesinde Y.. K.. firmasına ihale edildiğini, makinayı bu şirketin işlettiğini, davalı şirketin kusurununun bulunmadığını, kusursuz sorumluluğun da olmadığını, ilk rapor üzerinden bir yıl geçtikten sonra ek raporun tebliğ edildiğini, bilirkişinin uzaktan kumanda hız valfinin arızalı olduğuna dair tespit yapmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davalının işin yapımı sırasında yükleniciye emir verme, kontrol ve denetim yetkisinin bulunduğundan müteselsilen sorumlu olduğu, traktörde zarar meydana geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 2.260,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 05.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve 425,50 TL tespit giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Dosyanın incelenmesinde; dava konusu olay neticesinde davacının traktöründe meydana gelen zararın tespiti amacıyla Yerköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/83 D.iş dosyasıyla delil tespiti yapılarak makine mühendisi bilirkişiden 15.11.2012 havale tarihli bilirkişi raporu alındığı, verilen raporda hasarlı olan römork okunun düzeltilmesi, hidrolik hortumlarınınn ve rekorlarının tamir, onarımı, malzeme ve işçilik giderleri dahil olmak üzere KDV hariç 900,00 TL zarar miktarı belirlendiği, taraflarca bilirkişi raporuna itiraz edildiği, davacı tarafından 20.05.2013 tarihli dilekçe ile traktördeki hasarın tespiti amacıyla üzerinde bedeli yazılı olmayan sevk irsaliyesine göre, yeniden inceleme talep edildiği, 17.06.2013 tarihli ek raporda ise; ilk raporda ilk aşamada görülen hasarların dikkate alındığı, uzaktan kumanda hidrolik hız valfi ve remote kontrol valfinin sağlam olduğu kanaatiyle rapor tanzim edildiği, bu parçaların hasarı konusunda tereddütlerinin devam ettiği, davacının ibraz ettiği sevk irsaliyesinde bedelin gösterilmediğini, davacının hasarlı olan parçayı göstermesi, fiyatı gösteren faturayı ispat etmesi halinde toplam 2.260,00 TL zararın olacağı belirtilmiştir. Mahkemece yargılama sırasında talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda ise; zarar miktarına ilişkin ayrıntılı değerlendirme yapılmadan delil tespiti dosyasındaki ek rapor uyarınca KDV hariç 2.260,00 TL olduğu belirlenmiştir.Dava konusu olay nedeniyle davacının traktöründe meydana gelen zarar miktarının tespitine ilişkin bilirkişi raporları uyuşmazlığı çözecek nitelikte somut ve bilimsel veriler içermemekte, Yargıtay denetimine elverişli bulunmamaktadır. Oysa, bilirkişi raporu hazırlarken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HMK'nun 279.maddesine göre; bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup; hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.O halde; dava konusu traktörde meydana gelen zarar miktarının tespitine ilişkin zarar gören parçaların ve parça bedellerinin gösterilmesi suretiyle yeniden konusunda uzman bilirkişiden gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, anılan yön gözetilmeden yetersiz ve denetime uygun olmayan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.