Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10711 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3065 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ADANA 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/12/2013NUMARASI : 2012/403-2013/868Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili olan davacının icradan bir taşınmaz satın aldığını, taşınmazın içine esaslı tadilatlar yapıp, kullanmaya başladığını, aradan 5 ay geçtikten sonra, davalı tarafından davacıya İİK.nun 135.maddesi gereğince taşınmazı tahliye etmesi için ihtar gönderildiğini, davacının yaptığı araştırma neticesinde, satın aldığı yerin dava konusu taşınmazdan başka bir yer olduğunun anlaşıldığını, taşınmazı tahliye ettiğini, ancak taşınmaza yaptığı tadilatların sökülüp götürülmesinin mümkün olmaması nedeni ile, davalının sebepsiz zenginleştiğini beyan ederek, şimdilik 10.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı savunmasında; davacının yaptığını iddia ettiği masrafları ispat etmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep ve etmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık, davacının elinden giden taşınmaza ilişkin olarak yapılan imalatların, sebepsiz zenginleşme esaslarına göre davalıdan tahsili talebine ilişkindir.HMK.nun 266.maddesi gereğince "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel ya da teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine ya da kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir."Somut olayda; ihtilafın çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirmesi nedeni ile bilirkişi incelemesinin yaptırılması gerekecektir.Mahkeme tarafından, yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, dava öncesi mahkeme kanalı ile yaptırılan tespit raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur.Tespit dosyasında bulunan bilirkişi raporunun incelenmesinden; "Davacının icradan satın aldığı taşınmazın 47 parsel 21 nolu bağımsız bölüm, davalının aynı icra dairesinden ihale yolu ile satın aldığı taşınmazın 49 parsel 6 nolu bağımsız bölüm olduğu, bilirkişinin tespit dosyasında incelediğim dediği taşınmazın 49 parsel 6 nolu bağımsız bölüm olduğu, ancak raporunda davacının tadilat yaptırdığı taşınmazın 5 nolu bağımsız bölüm olduğunu" bildirdiği görülmüştür.Hükme esas alınan bu raporda; açık çelişkiler olup, mahkemece hükme dayanak alınması usulsüzdür.Öyle ise mahkemece; konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile mahallinde keşif yapılıp, davacının tadilat yaptırdığını iddia ettiği taşınmazın hangisi olduğu, bu tadilat yapılan taşınmazın davalının satın aldığı taşınmaz olup olmadığının öncelikle tespit edilmesinden sonra, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.