Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10697 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7810 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : POZANTI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/10/2013NUMARASI : 2013/147-2013/247Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılardan N.. Ç.. tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dilekçesi ile; murisinin, 23.02.2010 tarihli vasiyetname ile, adına kayıtlı olan Adana İli P... İlçesi Z... Mah K... Deresi Mevkii ... ada ... parsel ve Adana İli P... İlçesi Z.. Mah ... ada ... parsel sayılı taşınmazları kendisine vasiyet ettiğini iddia ederek; bu taşınmazların aynen tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan N.. Ç.. cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediğini, davaya konu olan vasiyetnamenin iptal edilmesi gerektiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.Davalı S.. Ç.., duruşmadaki beyanı ile; davayı kabul ettiğini bildirmiş, diğer davalılar Z.. E.., A.. E.., K.. E.. ise, davaya cevap vermemişlerdir.Mahkemece; davanın kabulü ile; vasiyet eden N...Ç... adına kayıtlı davaya konu taşınmaz olan Adana ili P... ilçesi Z... Mahallesi, ... ada ... parsel ve yine Adana ili P... ilçesi Z... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile, davacı Nafiz kızı G.. G.. (Ç...) adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı N.. Ç.. tarafından temyiz edilmiştir.Dava, vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyete konu taşınmazın davacı adına hisse tescili talebine ilişkindir. Bu tür davalar ayni bir hak bahşeder nitelikte olduğundan nisbi harca tabidirler. Davanın, harca esas gerçek değerinin dava dilekçesinde belirtilen değil, keşfen belirlenecek değer olacağı da kuşkusuzdur. Taşınmazın aynı ile ilgili davalarda HUMK.'nun 413. maddesi ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16,26,27,28,30 ve 32. maddelerinin öngördüğü işlemin yerine getirilmesi ve gerekli olan harcın alınması zorunludur.Harçlar Kanunu, harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden gözetilmesini hükme bağlamış, 32. maddesi de, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür. Değişik bir anlatımla, davanın, harca esas gerçek değeri keşfen belirlenmek suretiyle harç ikmali yapılmadıkça, yargılama yapılarak çekişmenin esası hakkında hüküm kurulmasına olanak yoktur.O halde, mahkemece yapılacak iş; Harçlar Kanununun 16.maddesine göre, öncelikle davacıdan dava konusunun değerini açıklatmak, bu konuda taraflar arasında ihtilaf çıkarsa taşınmazların kıymetini keşif yapılarak belirlemek, nisbi peşin harcı ikmal etmek ve delilleri bu çerçevede değerlendirip tartışarak, sonucu dairesinde hüküm kurmak olmalıdır. Bu yön gözetilmeden, yazılı şekilde, davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.