Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10680 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7775 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dava dilekçesinde, davalı ile yaptığı 17.02.1971 tarihli yazılı satış sözleşmesi ile tarla satın aldığını, davalıya 1350 (eski)TL ödemede bulunmasına rağmen tapunun devrinin gerçekleştirilmediğini, bu nedenle davalıya ödenen 1350(eski) TL paranın denkleştirici adalet ilkesi uyarınca tarafına iadesini talep ve dava etmiştir.Davalı,usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece;davacının dosyaya sunduğu 17.02.1971 tarihli satış senedi delil başlangıcı niteliğinde kabul edilse dahi, bu senedi doğrular ve destekler nitelikte ,başkaca delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada, dayanılan harici satım sözleşmesi resmi biçimde yapılmadığından MK'nun 634.maddesi, TMK'nun 706.maddesi, BK.'nun 213.maddesi ve Tapulama Kanununun 26.maddesi uyarınca geçersizdir. O nedenle, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflara hak ve borç doğurmadığından taraflar geçersiz sözleşme uyarınca verdiklerini karşı taraftan isteyebilirler. Davacı tarafından ibraz edilen 17.02.1971 tarihli belgede, davacıya 1350(eski) TL bedelle tarlanın satıldığı, satış parasının davalı tarafından alındığı ve senedin altında davalının imzasının bulunduğu sabit olmakla, davacının dayandığı belgenin yazılı delil başlangıcı değil, yazılı delil olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Bu durumda duruşmaya gelmeyen ve davaya cevap vermeyen davalı davayı tümüyle inkar etmiş sayıldığına göre, öncelikle sözleşme aslının dosyaya kazandırılması sağlanarak, HUMK.'nun 230 vd maddelerine (6100 sayılı HMK.nun 169 vd maddelerine) göre davalıya isticvap davetiyesi çıkarılarak, davacının delil olarak sunmuş olduğu 17.02.1971 tarihli belgeyle ilgili beyanı alınmalı, isticvap ile de bir sonuca varılamaması halinde davacının iddiasını ispat için karşı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılmalıdır.Mahkemece, davacı tarafından ibraz edilen, sözleşmeyle ilgili davalı isticvap edilip, neticeleri tartışılıp değerlendirilmeden, davacının, davalıya yemin teklif hakkı hatırlatılmadan, davanın kanıtlanamadığından bahisle, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştirBu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.