Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10653 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7582 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TİCARET) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketten 19.10.2010 tarihinde ticari araç (çekici, tır) satın aldığını, aracı satın aldıktan sonra, davalı şirketin yetkili servisinde sonradan orjinal ... montajı yapıldığını, müvekkilinin aracı 1 yıl süre ile kullandıktan sonra şanzımandan ses gelmeye başladığını, aracın şirketin Bornova/... servisine götürüldüğünü, hasarlı parçaların değiştirilerek hasarın giderildiğini, ancak yetkili servis tarafından yapılan işlem garanti hizmeti olarak değerlendirilmediğinden değişen parça ve işçilik gideri olarak müvekkilinden 4.429,21 TL bedel alındığını, aracın 3 yıl süre ile satıcı firmanın garantisi altında iken hasar meydana geldiğini, aracın satın alındıktan sonraki ... değişiminin de aynı satıcı firma tarafından yapıldığını, davalı firmanın servis işini ayıplı ifa etmesi nedeniyle aracın şanzımanında arıza meydana geldiğini, arızanın, hem aracın garanti kapsamında olması hem de hatalı montaj nedeni ile davalı şirket tarafından karşılanması gerekir iken, müvekkilinden yedek parça ve işçilik ücreti tahsil edildiğini belirterek, 4.429 TL zararın 27.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde; davacının ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayandığını, yasal süre içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkili tarafından ayıplı gerçekleştirilen bir hizmet ifası bulunmadığını, meydana gelen arızanın garanti kapsamında kalmadığını belirterek, davanın reddi savunmuştur.Mahkemece; davacı aracına ... montajının yanlış ya da eksik yapıldığı, davalının yaptığı bu işlemin gizli ayıp niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Hükme esas alınan bilirkişi kurul raporunda; davacının aracını 0 km olarak aldığı ve aracına yetkili servis olan...Otomotivde kendi getirmiş olduğu çıkma ancak orjinal ... (güç aktarma kutusu) taktırdığı, eğer ...'da herhangi bir arıza ya da eksik parça olsa servis teknik elemanlarının bunu farkedip montajı yapmayacaklarını, bu durumda getirilen çıkma ...'nun sağlam ve kullanılabilir olduğu sonucuna ulaşıldığını, aracın arızalı halini görmedikleri ve davaya dosya üzerinden baktıklarından, eldeki veriler ışığında ...'nun araca yanlış ya da eksik monte edilmiş olabileceği kanaatine varıldığını belirtmişlerdir.Somut olayda; davacı, davalı şirketten satın aldığı aracına, sonradan kendisinin getirdiği ... cihazının yine davalı şirketin yetkili servisi tarafından monte edildiğini, aracı 1 yıl süre ile kullandıktan sonra aracında arıza meydana geldiğini, arızanın davalının servis işini ayıplı ifa etmesi (hatalı montaj) nedeniyle meydana geldiğini iddia ederek, arızanın giderilmesi için ödemiş olduğu yedek parça ve işçilik ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının aracına kendisinin getirmiş olduğu ... cihazının davalı tarafından yanlış ya da eksik monte edilmiş olabileceği kanaatine varıldığı belirtilmiş olmasına rağmen, davacının aracında meydana gelen arızanın söz konusu ... cihazının yanlış ya da eksik monte edilmesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığına ilişkin herhangi bir belirleme bulunmamaktadır.Buna göre; mahkemece, davacının aracında meydana gelen arıza ile davalı tarafından yapılan ... cihazının montajı arasında uygun illiyet bağı bulunup bulunmadığı, davalının yaptığı işlemin gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı ve garanti kapsamında kalıp kalmadığı hususlarında, davalının bilirkişi raporuna itirazlarını da karşılayacak şekilde, mümkün ise dava konusu araç üzerinde, mümkün değil ise davalı servis kayıtları üzerinde, konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyeti incelemesi yaptırılarak, hasıl olacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.