MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİDava dilekçesinde ....575,62 TL alacak için yapılan takibe vaki itirazın iptali, takibin devamı ve %40 icra inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dava dilekçesi ile; tapuda kayıtlı olmayan taşınmazı davalılardan ...'den ....03.1999 tarihinde ....500 TL bedelle satın aldığını, bedeli ödediğini yapılan sözleşme ile gayrimenkulün tapusunu çıkarıp devredeceğini taahhüt ettiğini, borçluları ..., ..... .... ve ... olan ....03.2010 vade tarihli ....000 TL bedelli bonoyu tanzim ederek verdiklerini, bononun arka kısmında "gayrimenkulün tapusu verildiği gün senedin geçersiz olacağı, ancak tapu verilmez ise senedin geçerli olacağının" şerh edildiğini, ancak taşınmazın davacı tarafından temlik suretiyle dava dışı ....kişiye devredildiğini, bunun üzerine bonodan kaynaklanan alacak nedenine itiraz ettiklerini ileri sürerek, takibe vaki itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatı talep etmiştir. Davalılar vekili cevabında; davaya konu edilen senet ve sözleşme örneğinin ne icra dosyasına ne de dava dosyasına sunulmadığını, ayrıca zamanaşımı def'ini ileri sürerek davanın reddini ve davacı tarafın kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının dayandığı sözleşmenin tapuda kayıtlı bir gayrimenkulün harici satışını içeren bir sözleşme olduğu, Tapulama Kanunu'nun 26.maddesi uyarınca tapuda kayıtlı gayrimenkullerin ancak ......Müdürlüğü nezdinde re'sen yapılan sözleşme ile devredilebileceği, taraflar arasında yapılan harici sözleşmenin geçersiz olduğu, tapunun devredilmesinin mümkün olmadığı, bu durumda BK.nun 61. ve 62. maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerinin devreye gireceği ve tarafların aldıklarını iade ile yükümlü olacakları, somut olayda taraflar arasında geçerli bir sözleşme olmadığı, taşınmazda devredilmediği için arada bir borç ilişkisinin olmadığının düşünüleceğini, davalıların aldıkları edim karşılığı davacıya borçlandıklarından söz edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada, satış tarihinde tapuda kayıtlı bulunmayan taşınmazın davalılardan Ramazan tarafından davacıya satıldığı ileri sürülmüştür. Bilindiği üzere; tapuya kayıtlı olmayan taşınmazlar menkul mal hükmünde olup, zilyetliğin devri suretiyle satış gerçekleşmiş olur. Tapusuz taşınmazın satışının yapıldığı ileri sürülmüştür. Tapusuz taşınmazlarda, zilyetliğin devri ile ilgili yapılan anlaşmalar geçerli olup, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun .../....maddesi gereğince bu sözleşmelerin varlığı her türlü delil ile ispatlanabilir. Somut olayda; davacı, tarafların arasında zilyetliğin devrine ilişkin satış sözleşmesi ve teminat amacıyla ....03.2010 vade tarihli bononun düzenlendiğini ileri sürmüş, delil listesinde de satış sözleşmesi ve bonoyu bildirmiştir. Ne var ki, mahkemece bu sözleşme ve bononun sunulması için davacıya süre verilmemiştir. Ayrıca, satış tarihinde tapusuz olduğu ileri sürülen taşınmazın mülkiyet durumunu gösterir tapu kayıtları celbedilmemiştir. Buna göre, mahkemece davacı tarafa delil olarak dayandığı satış sözleşmesi ve bonoyu sunması için süre verilerek, delillerin toplanması, davaya konu taşınmazın tapu kayıtları tüm tedavülleri ile birlikte Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilmesi ve hasıl olacak sonuca göre davanın esası hakkında hüküm tesisi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.