Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10568 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3340 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ANTALYA 7. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 30/10/2014NUMARASI : 2013/962-2014/749Taraflar arasındaki iştirak nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde;Antalya 2.Aile Mahkemesi'nin 2010/225 Esas 2010/1409 Karar sayılı kararı ile tarafların müşterek çocukları N...C... lehine ile aylık 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müşterek çocuğun Özel A... Sağlık Meslek Lisesinde okuduğunu, okul ücretinin yıllık 9.000,00 TL olduğunu, çocuğun 15 yaşında olup ihtiyaçlarının arttığını, davalının ise devlet memuru olup aylık 2.500,00 TL maaşı olduğunu, kendisine ait evi ve aracı olduğunu, ek iş olarak da şoförlük yaparak bu işten de aylık 1.500,00 TL gelir elde ettiğini belirterek, müşterek çocuk lehine hükmedilen aylık 200,00 TL'lik iştirak nafakasının aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesini ve yıllık nafakanın TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının devlet memuru olup aylık 1.229,61 TL maaşı olduğunu, döner sermayeden ek ödeme aldığı zamanlarda maaşının 1.881,20 TL olduğunu, davalının başka bir geliri olmadığını,şoförlük yaptığı yönündeki iddianın doğru olmadığını, davalının oturduğu evi kredi çekerek alması nedeniyle halen kredi ödemesinin devam ettiğini, davalının evli olup bir çocuğu daha olduğunu, bu çocuğunun da lise eğitimine devam ettiğini, müşterek çocuk için fatura ettirilen harcamaların lüks harcamalar olduğunu, davalının ekonomik durumunda bir değişiklik olmadığı halde davacının ekonomik durumunda artış olduğunu, davacının asgari ücretle çalışır gibi görünse de sigortalı olarak gösterildiği T... Limited Şirketi'nin ortağı olduğunu, aylık kazancının da asgari ücretten daha fazla olduğunu, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; Antalya 2.Aile Mahkemesi'nin 2010/205 Esas 2010/1409 Karar sayılı dosyasında müşterek çocuk N.. C... için takdir edilen 200,00 TL'lik nafakanın 100,00 TL artırılarak 300,00 TL'ye yükseltilmesine, bu miktarın her yıl TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş,hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi)Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi)TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler.Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır.Somut olayda; müşterek çocuğun 1999 doğumlu olup Özel A... Sağlık Meslek Lisesinde 9.sınıfta eğitim gördüğü, yıllık okul ücretinin 9.000,00 TL olduğu, davacı annenin kuaförde aylık 850,00 TL ücret ile çalıştığı, davalı babanın ise memur olup aylık 1.850,00 TL geliri olduğu, eşi ve bu eşinden olma çocuğu ile birlikte yaşadığı, dosya kapsamında bilgisine başvurulan davacı tanığı beyanı, dosya kapsamında yer alan Antalya Vergi Dairesinin cevabı yazısına göre davalının eşi adına kayıtlı oto galeri olduğu tespit edilmiştir.Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, iştirak nafakasına hükmedilen tarih ile bu davanın açıldığı tarih arasındaki süre nazara alındığında mahkemece takdir edilen iştirak nafakası azdır. O halde, davalı babanın tespit edilen geliri ile orantılı olacak şekilde TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.