MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/11/2013NUMARASI : 2012/504-2013/588Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görevsizlik nedeni ile reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesi ile; davalının aracının, hasar nedeni ile onarım için, davacı şirkete getirildiğini; tamir edildiğini, fatura düzenlendiğini, faturanın sigorta şirketi tarafından ödenmediğini; başlatılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; mahkemenin görevsizliği nedeni ile davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinde; "Her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır", aynı kanunun, 5.maddesinde; "Aksine hüküm olmadıkça dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir" düzenlemeleri yeralmaktadır.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Görevle ilgili konularda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Taraflar da, yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.Somut olayda; tarafların, aralarındaki hukuki ilişkinin, araç tamirinden kaynaklanan eser sözleşmesi olduğu; davacının Anonim Şirket,davalının gerçek kişi olduğu,dosyada bulunan İlçe Emniyet Müdürlüğü yazısından onarıma konu aracın “hususi “ olduğu,dolayısı ile davanın “ticari dava “ olmadığı anlaşıldığından; Asliye Hukuk Mahkemesi davaya bakmakla görevlidir. Bu durumda, mahkemece; taraf delilleri toplanarak, esasa ilişkin bir karar verilmesi gerekir iken; yazılı şekilde, mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun araç tamiri gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kanunun kapsamına almış ise de eldeki davanın açılış tarihi itibari ile somut olayda uygulanması olanaklı değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve şimdilik diğer temyiz itirazlarının incelenmesine mahal olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.