Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10489 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9676 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalı şirket arasında düzenlenen 01.05.2011 tarihli “Tüketici Kredili Devre Mülk Satış Sözleşmesi” imzalandığını, davacının 16.040 TL ödediğini, sözleşmenin 9.maddesi gereğince davacının 10 gün içinde fesih hakkını kullanıp, sözleşmeyi feshettiğini belirterek davalıya ödenen 16.040 TL’nin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile 16.040 TL asıl alacak ve faizi ile ilgili itirazın iptaline karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 01.05.2011 tarihli “Tüketici Kredili Devre Mülk Satış Sözleşmesi” gereğince davacının, davalı Ltd.Şti.’den ...Kent’den devre mülk satın almak için anlaştıkları ve davacının 16.040 TL ödediği anlaşılmaktadır. Davada, devre mülk sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle ödenen bedelin iadesi talep edilmektedir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra, kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmektedir. Kanunun 3.maddesinde, mal, hizmet, satıcı, tüketici terimleri tanımlanmış, 23.maddesi ile bu kanunun uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu hükme bağlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için hukuki işlemin kanunun amacı kapsamında 3.maddede tanımlanan taraflar arasında yapılmış olması gerekir. Aynı madde de tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yahut tüzel kişi olarak tanımlanmış, 3/c.maddesi ile konut ve tatil amaçlı taşınmazlar da kanun kapsamına alınmıştır. Davaya konu olayda, davacının; devre mülk hissesi satın almak için davalıya verilen bedelin istirdadı talep edildiğine göre, davada taraflar arasında 4077 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesi bulunduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmenin varlığı ve geçerli olup olmadığı görevli mahkemece değerlendirilecektir. Görev ile ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olamaz.Bu durumda dava konusu uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanunun 23.maddesi gereğince davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle, mahkemece; görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.