MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 05/11/2013NUMARASI : 2013/108-2013/838Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Uyuşmazlık nafaka nedeniyle yapılan takibe vaki itirazın iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı dilekçesinde 20/01/1992- 30.03.2007 yıllarına ilişkin takibe konan nafaka borcunun 6 yıllık kısmından sorumlu bulunduğunun kalan kısmından borçlu olmadığının tespiti ile 6 yıllık nafaka borcu dışında kalan kısma ilişkin icra takibinin iptali isteminde bulunmuştur.Dava dilekçesi içeriğinden davacının 6 yıllık nafaka bedelinden sorumlu bulunduğunu açıkça ifade ettiği ve harcıda 6 yıl dışında kalan kısım yönünden 27.750,00 TL üzerinden yatırdığı, 6 yıl dışında kalan kısım yönünden borçlu olmadığının tespitini ve ve 6 yıllık nafaka borcu dışında kalan takibe vaki itirazın iptalini istediği anlaşılmaktadır.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, Kartal 5.İcra Müdürlüğü'nün 2011/2689 Esas sayılı dosyasında davacının 27.750.00 TL'sına ilişkin menfi tespit davasının kabulüne, sözkonusu miktar yönünden takibin iptaline, 6 yıllık nafaka borcuna ilişkin 18.000.00 TL bakımından davacının davasının reddine, bu miktar bakımından takibin devamına, takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına hükmolunmuş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-) Dava 27.750,00 TL yönünden borçlu olunmadığının tespiti ve bu yöne ilişen takibin iptali istemine ilişkin olup, hükmen davacının 27.750.00 TL.'sına ilişkin menfi tespit davasının kabulüne, 27.750,00 TL yönünden yapılan takibin iptaline karar verilmiş, ancak 1.bendde davanın kısmen kabul kısmen reddi ifadesine yer verilmiştir.Hüküm kısmında neticeten davanın tamamen kabul edilmesine rağmen 1. bendde “davanın kısmen kabul kısmen reddine” şeklinde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.2-)24.04.1945 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında ve 6100 sayılı HMK 326 maddesi Uyarınca Yargılama giderleri, kural olarak, davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir. Davayı kazanan taraf davasını bir vekil vasıtası ile takip etmiş ise, haksız çıkan (davayı kaybeden) taraf yargılama gideri olarak vekalet ücretine de mahkum edilir. (HMK 323 1/ğ)Mevcut yargılama dosyasında her ne kadar 1 nolu bentde arzolunan sebeplerle sehven dava kısmen kabul kısmen reddi denmişse de; davanın neticeten tamamen kabulü cihetine gidilmişken HMK 326 ve HMK 323 1/ğ maddesi hilafına davacı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmiş olması isabetsiz olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir .Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.