Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10451 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3229 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 31/10/2013NUMARASI : 2008/534-2013/615Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dava, elektrik çarpması nedeniyle yaralanan davacının, iş göremezlik ve manevi tazminat talebinden ibarettir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacının maluliyet durumu hakkında rapor veren Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu, 26.01.2007 tarihinde meydana gelen kazada yaralanan davacının sürekli bir maluliyetinin olmayacağını, davacının 1 ayda iyileşeceğini rapor etmiştir. Adana Adli Tıp Şube Müdürlüğü ise 15.10.2012 tarihli raporunda, çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri esas alındığında, sağ el 2.parmakta, DIP eklemde hareket kısıtlılığı için genel beden gücünden kayıp oranının %4 olduğu belirtilmiş, mahkemece Adana Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nün raporuna itibar edilmiş, davacının iş göremezlik tazminatı miktarı bu maluliyet oranına göre tespit edilmiştir.Dava dilekçesi ve dosya kapsamına göre davacı, elektrik çarpması neticesinde meydana gelen daimi iş gücü kaybından dolayı tazminat istediğine göre davanın sonucunu maluliyet durumunun tespiti belirleyecektir. Buna göre mahkemece, konu ile ilgili alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan rapor alınmalı, davacının iş göremezlik zararı Genel Kurul'un Sağlık İşlemleri Tüzüğü’ne uygun olarak vereceği rapor sonucuna göre tespit edilmelidir, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.Bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.