Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10442 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10465 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANTALYA 7.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/07/2011NUMARASI : 2009/243-2011/235Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı, dava konusu taşınmazların önce dava dışı Pırlanta Yapı Koop. tahsis edildiğini, bu tahsis işleminin iptal edilerek davalı tarafından yapılan ihale ile taşınmazları satın aldığını, ancak Pırlanta Yapı Koop. tarafından davalı aleyhine açılan Antalya 2.İdare mahkemesinin 2001/1012 esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucu satış işleminin iptaline karar verildiğini ve bu karara dayalı olarak davalı tarafından kendisi aleyhine açılan Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/173 Esas sayılı tapu iptal davası sonucu tapu kaydının iptal edilerek davalıya devredildiğini,kendisinin kusuru olmadan taşınmazın elinden çıkması nedeniyle rayiç değerini davalının ödemesi gerektiğini belirterek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle 10.000 TL'nin faizi ile tahsilini talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece davacıya yapılan satışın geçersiz olduğu ancak sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde ödenen paranın denkleştirici adalet ilkesi uyarınca hesaplanan 6.924,45 TL'nin 27.11.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş,hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekir.Davaya konu taşınmaz tapuda davalı adına kayıtlı iken davalı tarafından yapılan ihale sonucu davacıya satışı yapılarak tapuda devrinin yapıldığı, satış sonrasında dava dışı Pırlanta Yapı Koop. tarafından davalı aleyhine Antalya 2.İdare mahkemesinin 2001/1012 esas sayılı dava dosyasına konu açılan dava sonucu taşınmazın 775 sayılı gecekondu yasası kapsamında kaldığı ve davalı belediye tarafından özel mülk olarak addedilerek satışında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davacıya yapılan satışa esas ihale işleminin iptaline karar verilmiş, bu karar sonrasında Varsak belediyesi tarafından davacı aleyhine açılan Antalya 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/173 esas sayılı tapu iptal davası sonucu davacı adına olan tapu kaydının iptal edilerek Varsak Belediyesi adına tesciline karar verildiği verilen hükmün 12.06.2009 tarihinde kesinleştiği, anlaşılmaktadır.Davacı ile davalı satıcı arasında yapılan ihale sonucuna göre dava konusu taşınmaz tapu sicil memuru huzurunda yapılan sözleşme ile MK 706, BK 213, Tapu Kanunun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60.maddelerine uygun olarak davacıya satılmıştır. Satış tarihi itibarıyla tapuda satımı engelleyen veya taşınmazın niteliği ile ilgili herhangi bir şerhte bulunmamaktadır. Böyle olunca, yapılan satımın geçerli bir satım olduğunun kabulü zorunludur.Buna göre, başlangıçta hukuken geçerli olarak kurulan ancak sonradan ortaya çıkan sebeplerle ifası imkansız hale gelen sözleşmede, davacı,Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2010 gün, 2010/14-386 esas, 2010/427 karar sayılı içtihadı uyarınca gerçek ve müspet zararını, başka bir deyişle taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptaline ilişkin kararın kesinleşme tarihi olan 12.06.2009 tarihi itibari ile gerçek rayiç değerini talep edebileceğinden,mahkemece taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptaline ilişkin kararın kesinleşme tarihi olan 12.06.2009 tarihi itibari ile gerçek rayiç değerinin tespiti ile sonucuna uygun bir karar vermesi gerekirken geçersiz satışlarda uygulanan denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplama yapan bilirkişi raporunu esas almak suretiyle ve davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürülüp düşürülmediği araştırılmadan dava tarihi öncesi bir tarihe göre faiz talebinin kabulüne ilişkin yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.