MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde ....401 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; davacı idarenin taşınmazının ......... Okulunun işgalinde olduğunu belirterek ...03.2005-30.09.2010 tarihleri arasındaki dönem için ....401 TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Hükmü temyiz eden davalı vekili, dava tarihi olan 09.....2010 yılından geriye doğru gidilerek 09.....2005 tarihinden itibaren tahakkuk etmiş olan ....872 TL ecrimisil bedeli, 648 TL vekalet ücreti ve 440 TL yargılama gideri ile birlikte toplam ....960 TL nin 30.06.2011 tarihinde davacı idarenin banka hesabına ödendiğini ve davacıya bilgi verildiğini belirterek ödemeye ilişkin belgelerini sunmuştur."Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 188.maddesinde, (HMK. 114, 115, 117, 131); “H??kimin re’sen nazarı dikkate alması kanunen iktiza eden hususlar” deyimi ile dava şartlarının kastedildiği ve bu nedenle dava şartlarının mahkemece kendiliğinden gözetileceği hususu öğretide de kabul edilmektedir. Bu noktada, dava hakkının bir anlamda dava şartı olduğu da dikkate alınmalıdır. Dava hakkının varlığı ya da düşmüş bulunmasının incelenmesi, doğrudan hâkime verilmiş ödevlerdendir. Bu nedenle önceden ileri sürülmemiş olsa bile temyiz aşamasında dava şartının tamam olup olmadığını ... kendiliğinden gözetebilir.Davanın hukuksal niteliği ve somut olayın özelliği gereği davalı, temyiz aşamasında dava konusu borcu sona erdiren nitelikte bir belge vermişse, bu belge üzerinde gerekli inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla yargılama aşaması henüz tamamlanmamış olduğundan borcu itfa eden belge değerlendirilmeye alınmalıdır. Gerçekten de, yargılamada cevap vermeyerek davayı inkâr eden davalının bu savunması, borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine, delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez (HGK. 26.....2005 tarih 2005/...–546 E. 2005/611 K.)." O halde, mahkemece; dava tarihinden sonra, hükümden önce yapılan ödeme sebebiyle, temyiz aşamasında sunulan belgenin, davaya konu borcu sona erdiren belge niteliğinde olup olmadığı araştırılmalı ve yapılan değerlendirilme sonucuna göre karar verilmelidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.