MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/12/2013NUMARASI : 2013/205-2013/521Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; tarımsal sulama abonesi olan müvekkili hakkında 16.02.2009 tarihli tutanağa istinaden tahakkuk ettirilen 39.525,40 TL kaçak elektrik bedelinden borçlu olunmadığının tespiti ile elektriğin tarımsal sulama faaliyetinde değil mesken aydınlatılmasında kullanıldığının tespitini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; davanın kabulüne dair verilen 27.12.2011 tarih ve 2009-316 E. 2011/786 K. sayılı kararın Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 24.01.2013 tarih ve 2012/4595 E. 2013/423 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece; anılan bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 691,82 TL borçlu olduğunun 38.833,68 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.HMK.nun 266 ve devamı maddeleri uyarınca; çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hakim bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporunu hazırlarken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HMK.'nun 278-279.maddesine göre, bilirkişi raporu; Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.HMK’nun 281.maddesinde; tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.Hükme esas alınan bilirkişi raporuna bakıldığında; dava konusu bedellerin kaçak tespit tutanağı ve tahakkuk tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve ilgili EPDK kararları çerçevesinde hesaplanmadığı, yürürlükte bulunmayan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğine göre hesaplandığı görülmüş olduğundan, sözkonusu rapor hüküm kurmaya yeterli ve Yargıtay denetimine elverişli görülmemiştir.Buna göre; mahkemece, öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilerek, dava konusu bedellerin nasıl belirlendiğine dair tüm bilgi ve belgelerin dosyaya sunulması sağlanmalı, bilirkişi heyetinden davalı kurumun davacıdan isteyebileceği bedeller hakkında, kaçak tespit ve tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, davalı itirazlarını da karşılayacak şekilde ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılarak, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak( kaçak ve ek tahakkuk) miktarı belirlenmeli ve sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme, soruşturma ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.