Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10333 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14572 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 28/01/2014NUMARASI : 2013/286-2014/56Taraflar arasındaki tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkillinin mevcut iş yerine tahsil edilmiş bulunan ....nolu abonenin devrini alması zaruriyetin hasıl olduğunu, ancak abonenin geçmiş borçlarından itibaren bu devir talebini kabul edilmediğini, müvekkilinin eski borçlarda sorumlu tutulamayacağını, müvekkilinin bu yerde kiracı olduğunu, eski borçlarla ilgisi olmadığını belirterek M... B... adına kayıtlı ... nolu abonenin eski borçları üzerinde kalmak kaydı ile müvekkiline devrine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. Yerel Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; "...davaya konu elektrik abonenin .... nolu abonelik olduğu, davacının kiracı sıfatıyla, bu abonenin bulunduğu işletmeyi işletmeye başladığı kiranın başlangıç tarihi 15/03/2013 tarihili olduğu, Yargıtay 13 Hukuk Dairesinin 2012/2500 Esas 2012/4338 Karar sayılı kararı ve 1994/8173 Esas 1994/9655 Karar sayılı içtihatlarında da belirtildiği üzere ve borçlar kanunu hükümlerine uyarınca borç ilişkisinde doğan alacağın ileri sürülmesi sadece borçluya karşı olur. 3. Kişiler için hüküm doğurmaz kural olarak abone sözleşmesi kimin adına düzenlenmiş ise tüketim bedelinden abone sorumludur. Devlet veya kamu kurumların tekelinde bulunan bazı kamu hizmetleri ve zaruri ihtiyaç maddeleri dağıtan kuruluşlarla bunları talep eden kişiler arasında sözleşme yapma mecburiyeti vardır. Bu nedenle davalı enerji dağıtım tekelini elinde bulunduran bir kurum olarak sözleşme yapmak mecburiyetindedir. Eski borçların sözleşmenin tarafı olmayan davacıdan istenmesi haksız bir durumdur. Önceki borçların önceki aboneye ait olduğunun" dosya kapsamından anlaşıldığından bahisle ; Davanın kabulü ile, M... B...adına kayıtlı olan .... nolu abonenin geçmiş borçları eski abonenin üstünde kalmak kaydıyla davacıya devrine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı taraf, kullanılan elektrik ile bir bağlantısının olmadığını, abone olmadığı gibi fiili kullanıcı da olmadığını, tutanak tutulan yerde 15.03.2013 tarihli kira sözleşmesinin tanzim tarihinden itibaren faaliyette bulunduğunu belirtmiş ve söz konusu işyerine ait 15.03.2013 tarihli kira sözleşmesini sunmuştur. Celbolunan vergi levhasından davacının 2009, 2010 ve 2011 yıllarında da kira sözleşmesinin ilişkin bulunduğu dava konusu T... Cad. No : ... N... adresinde faaliyette bulunduğu anlaşılmıştır . Yargılama sırasında dava konusu tahakkukların yapıldığı işyerinde kimin ve hangi tarihten itibaren faaliyette bulunduğu ilgili kurumlardan araştırılmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece ilgi aboneliğe ait ödenmeyen geçmiş dönem borçlarının bulunduğu tarihlerde T... Cad. No: ... N... adresinde davacının faaliyette bulunup bulunmadığı, faaliyette bulunmuş ise faaliyetin hangi tarihten itibaren başladığı ilgili Ticaret Odası Başkanlığı, Ticaret Sicil Müdürlüğü, Vergi Dairesi Müdürlüğü, Belediye Başkanlığı ve diğer kurumlardan sorularak saptanması, daha sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi, faaliyette bulunduğunun anlaşılması durumunda dosyanın bilirkişiye tevdii ile faaliyette bulunduğu süre dikkate alınarak ilgili kanun, yönetmelik ve tarife uyarınca davacının sorumlu tutulacağı miktarın denetime elverişli rapor alınarak tespiti ve talebin reddi gerekirken, eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.