Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10328 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3931 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ELAZIĞ 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 12/11/2013NUMARASI : 2013/426-2013/857Taraflar arasında görülen nafaka arttırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı, davalı ile 19.06.2012 tarihinde boşandıklarını, 2009 doğumlu M.. T.. ve 2011 doğumlu A.. A.. adında müşterek çocukları bulunduğunu, velayetlerinin kendisinde olduğunu, boşanma kararı ile birlikte çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 150,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, hükmedilen nafakanın çocukların ihtiyacını karşılamadığını ileri sürerek, müşterek çocukların her biri için hükmedilen aylık 150,00'şer TL iştirak nafakasının aylık 300'er TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, düzenli işinin olmadığını, köy işlerinde yevmiye karşılığı çalıştığını, hükmedilen nafakanın üzerinden bir sene geçtiğini, hükmedilen 300,00 TL nafakayı ödemekte dahi zorlandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile her bir çocuk lehine hükmedilen aylık 150,00 TL nafakanın dava tarihinden itibaren ayrı ayrı 125,00'er TL artırılarak aylık 275,00'er TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir.TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.Ne var ki; nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir.Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.Somut olayda, tarafların 19.06.2012 tarihinde boşandıkları, 2009 doğumlu M.. T.. ve 2011 doğumlu A.. A.. adında müşterek çocuklarının bulunduğu, boşanma kararı ile birlikte çocukların velayetinin anneye verildiği ve her bir çocuk lehine aylık 150,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır.Yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırması ile, davacının ev hanımı olduğu, iki çocuğu ile birlikte babasının evinde yaşadığı; davalının babasına ait demirci dükkanında çalıştığı ve aynı zamanda çiftçilikle uğraştığı, demir-doğrama işinden aylık 750,00 TL, çiftçilikten aylık 200,00 TL civarında gelirinin bulunduğu tespit edilmiştir.Somut davada; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında, takdir olunan iştirak nafakası miktarı fazla olup, TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.Bu nedenle mahkemece, tarafların 19.06.2012 boşanma tarihi ile işbu davanın açıldığı 01.07.2013 tarihi arasında geçen sürede, müşterek çocuğun ihtiyaçlarındaki değişim ve davalının gelir durumundaki artış gözetilerek hakkaniyete uygun bir nafaka takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.