MAHKEMESİ : ORDU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/06/2013NUMARASI : 2004/277-2013/343Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali- tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı dilekçesinde; murisleri D.. D..'ın, 15.03.2014 tarihinde vefat ettiğini, medeni haklarını kullanma kabiliyeti olmamasına ve uzun zamandır yanında kalmasına rağmen, davalının hilesi ile irade fesadı altında kalarak Ordu 3.Noterliğinin 30.07.2001 tarih ve 10532 yevmiye nolu vasiyetname düzenlediğini ve tüm mallarını davalıya bıraktığını; vasiyetnamenin geçerli olmadığını; zira, vasiyetnamede murisin ve tanıkların imzasının bulunmadığını, murisin akli melekelerinin de yerinde olmadığını iddia ederek; vasiyetnamenin iptaline, olmadığında tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, murisin vasiyetname yaptığı 30.07.2001 tarihinde medeni hakları kullanma, fiil ehliyetine sahip olduğunu, davacının hile ve irade fesadına dayalı iddiasının da yersiz olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; "...muris bu vasiyeti yaparken sağlık raporu almış, o nedenle bu hususta inceleme yapılmamıştır. Ayrıca, tanık beyanlarında murise davalının baktığı açıkça ifade edilmiş, bu işlemde hile uygulandığı da ispatlanamamıştır. Murisin diğer taşınmazları dikkate alındığında da murisin tüm varlığını davalıya bırakmadığı, davacıyı mirasından mahrum etmek gibi bir amacının olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Davacı taraf; murisin vasiyetname düzenlerken fiil ehliyetinin bulunmadığını, alınan doktor raporunun kesin delil olmadığı, heyet raporu alınması gerektiğini iddia etmiştir. Murisin vasiyetnamesinin düzenlenmesi sırasında hukuki ehliyetinin tespiti uzmanlık gerektirir. Davacının bu husustaki tüm delilleri sorulup, toplandıktan sonra, dosyanın tümü ile Adli Tıp Kurumuna gönderilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; yeterli olmayan sağlık raporuna dayanılarak, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Davacının diğer temyiz sebeplerinin, bozma gerekçesine göre şimdilik incelenmesine mahal olmadığına, Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.