Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10251 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8499 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılardan daire satın aldığını, kararlaştırılan satış bedelinin 31.000,00 TL'sini davalılara ödediğini; dairenin 31.12.2008 tarihinde müvekkiline teslimi konusunda tarafların anlaştıklarını ancak davalı tarafın anlaşmaya uymayarak daireyi müvekkiline teslim etmediğini belirterek; davalılara ödenen 31.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar duruşmaya katılmamış, cevap dilekçesi de vermemiştir. Mahkemece; taraflar arasındaki satışın 4077 sayılı Yasa kapsamında satıcı ve tüketici arasında gerçekleştirilen mal alım satımına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ... Tüketici Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca kanuni süresi içerisinde temyiz edilmemiş, kesinleştirilerek Tüketici Mahkemesine gönderilmiştir. Tüketici mahkemesince; davaya dayanak yapılan sözleşmenin resmi biçimde yapılmadığı için geçersiz olduğu, davacının bu geçersiz sözleşme nedeniyle davalı tarafa verdiğini haksız iktisap kuralları uyarınca geri isteyebileceği, davalılardan ....ve ....'in harici satış sözleşmesinin tarafı olmadıkları ve satış bedelini almadıkları gerekçesi ile ... ve ....aleyhine açılan davanın husumetten reddine, davalı ... ve Sarıalan limited şirket aleyhine açılan davanın kabulü ile 31.000,00 TL'nin 11.04.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Hüküm; davalı ... vekili tarafından; davaya dayanak olan satış sözleşmesinde müvekkilinin imzasının bulunmadığı gerekçesi ile temyiz edilmiştir.Dava; harici satış sözleşmesi gereğince satışı vadedilen dairenin ferağının verilmemesi nedeni ile daire için ödenen bedelin davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Dosya içeriğindeki belgelerden; davacı/alıcı .... ile davalılardan.... arasında dava konusu taşınmazın 70.000,00 TL bedelle satışı hususunda harici yazılı şekilde satış sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede 31.000,00 TL'nin nakit, bakiyenin inşaatın teslimine kadar ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmede ....İnşaat Limited Şirketinin kaşesinin bulunduğu, 11.04.2008 tarihli tahsilat makbuzundan; davalı ...'ın davacı ...'den dava konusu dairenin bedeline mahsuben 31.000,00 TL aldığı anlaşılmaktadır. Davacı ile davalılardan İrfan arasında tapulu taşınmazın satışına ilişkin olarak imzalanan sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir (MK.706,Tapu K. 26 ve Noterlik K. 60). Bu nedenle davacı ödediği paraları haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Ancak davacı, davalı şirketin kaşesinin bulunduğu satış sözleşmesini davalı ... ile değil, davalı ... ile yapmıştır. 11.04.2008 tarihli tahsilat makbuzunda ödemeyi davalı ... değil, davalı ... almıştır. Hal böyle olunca; satış sözleşmesinde ve tahsilat makbuzunda ismi ve imzası bulunmayan davalı ... yönünden davanın reddi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu davalı ... yönünden davanın kabulü doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.