Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10239 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8308 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; boşanma davasının derdest olduğunu, mehir senedindeki altınları davalının bozdurduğunu, mehir senedindeki eşyaların davalıda kaldığını, davacıya sonradan alınan altınları da davalının aldığını ve geri vermediğini belirterek ayrıntılı olarak sayılan eşyaların ve altınların aynen teslimine mümkün olmaz ise bedellerinin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı duruşmada; eşyaların tamamını davacının götürdüğünü, davacının altınları ile oğullarının düğününü yaptıklarını belirtmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, kısa kararın 1.fıkrasında; "davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile eşyalar yönünden davanın aynen kabulü ile bir çift taban halısı, bir çift yerli kilim, karyola, dolap, büfe, sandık, yatak, yorgan ve duvar yastığının aynen, yine altınlar yönünden ise, kısmen kabulü ile altı adet yarım altın ile bir adet tam altın ve on iki adet 18 gram 22 ayar bileziğin aynen davalıdan alınıp davacıya teslimine" şeklinde, gerekçeli kararın 1. ve 2.fıkrasında; "davacının davasının eşyalar yönünden aynen kabulü ile; bir çift taban halısı, bir çift yerli kilim, karyola, gardrop, büfe ve sandalye, yatak ve yorgan ile duvar yastığının aynen davalıdan alınıp davacıya teslimine, davacının davasının altınlar yönünden kısmen kabul kısmen reddi ile; 6 adet yarım ve 1 adet tam altın ile 18'er gram 12 adet 22 ayar altın bileziğin aynen davalıdan alınıp davacıya ödenmesine" şeklinde hüküm oluşturulduğu anlaşılmaktadır.Kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki bulunmaktadır.10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunması hali bozma nedeni oluşturmaktadır. Anılan içtihadı birleştirme kararı gereğince, kısa kararla bağlı olmaksızın ve dosya münderecatına göre mahkemece bu hususlar gözönünde tutularak vicdani kanaate göre karar verilmelidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 17.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.