MAHKEMESİ : PAZAR(RİZE) 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/04/2013NUMARASI : 2007/150-2013/142Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı - karşı davacı tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde taraflar ve vekilleri gelmediler. Evrak üzerinde inceleme yapılarak işin karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalının adi ortaklık kurup, yüklenici olarak dava dışı arsa sahibi Yılmaz Akaroğlu ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, inşaatın davacı ile davalı tarafından yapılacağını, davacının 1/4, davalının 3/4 hissesi bulunduğunu, davalının 3/4 payına düşen masraf bedelinden 12.238 TL'yi ödemediğini belirterek, 12.238 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili karşı dava dilekçesinde; tarafların anlaşmasına göre teras katın davacıya ait olacağı ve masrafların da davacıya ait olacağı kararlaştırılmasına rağmen davacının fazla masraf tahsil ettiğini belirterek, şimdilik 3.000 TL'nin davacı- karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile 7.920 TL'nin davalıdan tahsiline, karşı davanın reddine karar verilmiş, hükmü davalı (karşı davacı) vekili temyiz etmiştir.Arsa sahibi ile imzalanan 25.10.2003 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 2.maddesine göre teras katın davacı N.. İ..'ye ait olacağı, yapımının da davacıya ait olacağı kararlaştırılmıştır.Asıl davada, inşaat masraf bedelinden davalının payına düşen miktardan eksik kalan kısmın tahsili, karşı davada ise, teras kat ile ilgili davalı (karşı davacı) dan haksız yere tahsil edilen bedelin davacı (karşı davalı) dan tahsili talep edilmektedir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının davalıdan alacağı 11.620 TL, davalının davacıdan alacağı 3.700 TL olduğu, mahsup edildiğinde davacının 7.920 TL alacağı kaldığı açıklanmıştır.Davacı (karşı davalı) vekilinin 23.05.2014 tarihli "Davadan Feragat" dilekçesi verdiği anlaşılmaktadır.Feragat, HMK'nun 307. (HUMK.'nun 91.) maddesinde; taraflardan birinin davadaki netice-i talebinden vazgeçmesi olarak tanımlanmış, HMK'nun 311. (HUMK.'nun 95.) maddesinde ise feragatın kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı açıklanmıştır.Hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. Ancak, hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelemesine usulen engel oluşturan feragat hakkında bir karar verme yetkisi ise hüküm veren mahkemeye aittir.Bu itibarla, mahkemece davacı (karşı davalı)nın davadan feragati ile ilgili bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. Ayrıca, davalı (k.davacı)nın alacak davası ile ilgili takas ve mahsup talebi olmamasına rağmen, davacı (k.davalı)nın alacağı miktardan, davalı (k.davacı)nın alacağı miktarın mahsup edilmesi ve buna bağlı olarak karşı davanın reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.Bu durumda, mahkemece; karşı dava ile ilgili ayrı bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.