Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10206 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5584 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, mirasbırakan ...’e ait 26.04.2004 tarihli vasiyetnamenin yerine getirilmesi talep edilmiştir.Mahkemece; “… Mirasbırakan vasiyetnameyle henüz kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmamış olan taşınmazdan muayyen dairenin ve bahçenin (... üstü ikinci katı ve çevresindeki bahçenin yarısını) davacıya ve ... üstü birinci katını davalılardan murisin eşi ...'e verilmesini vasiyet etmiştir. Vasiyet kat mülkiyeti yasası hükümlerine göre belirli ve muayyen bir şeyi ifade etmemekte dolayısıyla infaz imkânı vermemektedir. … Kat Mülkiyeti Kanununda, kat mülkiyetine elverişli bir yapı yapılması halinde kat mülkiyeti kurulmasının dava yolu ile istenmesine engel bir hüküm yoktur.Davacının isteği bu yönü de kapsar…. davacı vekilinin 17/11/2011 tarihli dilekçesi ile kat mülkiyeti kurulması talebinden vazgeçtiğine ilişkin beyan dilekçesi sunduğu görülmüştür.O halde dava konusu parsel üzerinde kat mülkiyeti kurulması mümkün olduğu halde davacı vekilinin kat mülkiyeti kurulması talebinden vazgeçmiş olduğu anlaşılmış olmakla objektif imkânsızlık durumu (BK 117.madde) oluştuğundan ... üstü ikinci kat ve çevresindeki bahçenin yarısına ilişkin vasiyetnamenin yerine getirilmesi isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.Ağaçların (muhdesatın), kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesinin mümkün olup olmadığı dolayısıyla vasiyetin yerine getirilmesi konusu bakımından; Medeni Kanunun 684. maddesi gereğince kural olarak muhdesat arzın mütemmim cüz'ü olup, taşınmazın malikine aittir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19/2. maddesi gereğince taşınmaz üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağı ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir. Dolayısıyla muhdesatın kütüğün beyanlar hanesinde gösterilebilmesi için taşınmaz ile muhdesatın başka kimselere ait olması gerekir. Muhdesatın maliki muris olduğuna göre muhdesatın kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilemez. O halde objektif imkânsızlık durumu (BK 117.madde) oluştuğundan ağaçlara ilişkin vasiyetnamenin yerine getirilmesi isteğinin de reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, mirasbırakan davaya konu edilen vasiyetnamesi ilen maliki bulunduğu iki adet taşınmazda dikili bulunan ağaçların bir bölümünü davacıya vasiyet etmiştir.Bilindiği üzere, TMK. nun 684. maddesi hükmünde, bir şeye malik olan kimsenin, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olacağı, 718. maddesi hükmünde de, arazi üzerindeki mülkiyetin, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsayacağı, bu mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynakların da gireceği açıklanmıştır. Bu hükümler karşısında taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların mülkiyeti kural olarak arzın mukadderatına tabidir. Muhdesatların, taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığı düşünülemeyeceğinden aksine bir kanun hükmü bulunmadıkça muhdesatların tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesi mümkün değildir.Ne var ki, aynı kanunun 600.maddesi; “Vasiyet alacaklısı, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona; yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı kişisel bir istem hakkına sahip olur.Bu alacak, tasarruftan aksi anlaşılmıyorsa vasiyet yükümlüsünün mirası kabul etmesi veya red hakkının düşmesiyle muaccel olur.Vasiyet alacaklısı, yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı, vasiyet edilen malın teslimini veya hakkın devrini; vasiyet konusu bir davranış ise, bunun yerine getirilmemesinden doğan zararın giderilmesini dava edebilir.” hükmüne amirdir. Buna göre, kişisel bir istem hakkına sahip olan vasiyet alacaklısı, yükümlülüğünü yerine getirmeyen yasal veya atanmış mirasçılara karşı vasiyet edilen malın teslimini dava edebilir. Şu durumda, vasiyet alacaklısı olan davacının vasiyet edilen ağaçlara yönelik kişisel hakkını ancak bu dava ile talep edebileceği gözetildiğinde, TMK. nun 600. maddesinin, aynı kanunun 684 ve 718. maddelerindeki yasal düzenlemelerin bir istisnasını oluşturduğu kabul edilmelidir.O halde, mahkemece; bilirkişi marifetiyle taşınmazlar üzerindeki tüm ağaçların numaralandırılması ve bunlardan vasiyet edilmiş olanların belirlenerek tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesi suretiyle davacının kişisel hakkına aleniyet kazandırılması ve böylece vasiyetnamenin ağaçlar yönünden yerine getirilmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu yöne ilişen istemin de reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.