Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10200 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5644 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı vek.Av...... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı vek.Av.... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 17.06.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava dilekçesinde, davalıya 24.04.2009 tarihli sözleşme hükümleri gereğince danışmanlık hizmeti karşılığı 59.000,00 TL ödendiği, ancak, sözleşmede belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle bu miktarın iadesi için ... 1.İcra Müdürlüğü'nün 2009/8910 sayılı takip dosyası ile yapılan takibe vaki haksız itirazın iptali istenilmiştir.Davalı, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı nedeniyle olmadığı takdirde ise davanın esastan reddini dilemiştir.Mahkemece, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasında borçlunun ikâmetgâhı olan icra dairesinin yetkili olduğu, borçlunun icra takibine vaki yetki itirazında haklı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, sözleşme ile belirtilen edimlerin yerine getirilmemesinden kaynaklanan bedel iadesi isteminden ibarettir.Davalı tarafından, 24.04.2009 tarihli sözleşme hükümleri gereğince; davacıya ait projenin yürütümü için kamu kurum ve kuruluşlarında yapılması gereken tüm işlemlerin alınacak izin belgelerinin azami hızda yürütülebilmesi için danışmanlık ve gerekli takip hizmeti verileceği üstlenilmiştir. Bu iş için davacı tarafından davalıya 59 000,00 TL ödenmiş olup ödenen bedel karşılığı hizmetin yerine getirilmediği ileri sürülmektedir. Her ne kadar takip talebinde alacağın nedeni sebepsiz zenginleşme olarak gösterilmiş olsa da sözleşmeden kaynaklanan iade davalarında taraflar arasındaki ilişki akti ilişki olup, sebepsiz zenginleşmeye dayalı değildir. HMK.'nun 10. maddesinde; sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hükme bağlanmış olup, BK.nın 73/1 (TBK'nun 89/1.) maddesinde ise; para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa olunacağı belirtilmiş bulunmaktadır. Taraflar arasındaki ilişki sözleşmeden kaynaklanan para borcunun iadesine ilişkin olduğu için az yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davacının ikametgahı mahkemesi de davaya bakmaya yetkilidir. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek, yetkili olduğu kabul edilmek suretiyle işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.