MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılardan ....'ın vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı ... .... vek.Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davacılar ve vekili gelmediler. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 19.06.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, ... 1.Noterliğince düzenlenen 27.02.1991 tarihli gayrimenkul satış vadi sözleşmesine göre 1447 ve 1448 parseller kapsamında kalan 320.000 m2'lik yüz ölçümlü taşınmazın doğu yanından itibaren başlayarak 200.000 m2'lik bölümün 6.400 TL'ye davalılardan malikler .... ve ... tarafından alıcı diğer davalı ... ...'a satıldığını, bedelin nakit olarak satıcılara ödendiğini ve taşınmazın zilyetliğinin ... ...'a teslim edildiğini, teslim edilen bu yerin 5000 m2 lik kısmının ... 1.Noterliğince düzenlenen 02.07.1991 tarihli gayrimenkul satış vadi sözleşmesiyle davalılardan ... ... tarafından davalılardan ...'a 1.000 TL'ye satıldığını, bedelinin satıcıya ödendiğini, en son olarak da davacı ile davalılardan ... arasında ... 2.Noterliğince düzenlenen 11.08.2010 tarihli düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vadi ve temlik sözleşmesi ile de, davalılardan ... ... ile davalı ... aralarında düzenlenen davalı ... tarafından satın alınan önceki bahsi geçen 02.07.1991 tarihli gayrimenkul satış vadi sözlemesine konu 5000 m2'lik kısmının bu sefer 400.000 TL'ye davalı ... tarafından davacıya satıldığını bedelinin davalıya nakten ödendiğini, taşınmazdaki hak ve hisselerin davacıya teslim ve temlik edildiğini ancak, satış vadedilen taşınmazların .... Müdürlüğü tarafından kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedellerinin ... 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/23 Esas sayılı dosyasında malik davalılar ... ve ... adına yatırıldığını, bu nedenlede müvekkilinin tapu iptal ve tescil davası açma imkanının kalmadığını, dolayısıyla BK. 96.maddesine göre müvekkilinin müsbet zararlarnın bulunduğunu davalıların tümünün bu zararlardan sorumlu oldukları ileri sürülerek şimdilik 50.000 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Bir kısım davalılar ..., ..., ......vekili davanın reddini dilemişlerdir.Yargılama aşamasında davacı vekili 03.05.2011 tarihli feragat başlıklı hakim havaleli Yazı İşleri Müdürlüğünce kimlik tespiti yapılmış dilekçesiyle "Sayın Mahkemenizde 2007/261 Esasında kayıtlı derdest dosyanızla birleştirilmesine karar verilen ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/378 E-2011/853 K.nolu (eldeki dava) davamızdan vazgeçiyoruz. Çünkü birleşen davanın davacısı bulunan ... dava tarihinden sonra davalı ... ile anlaşarak sayın mahkemenizde 2007/261 Esas sayılı derdest davadan doğan tüm hak ve vecibeleri ile temlik aldığını, davanın konusu ile tarafları aynı olduğundan yeni esasa kayıtlı (eldeki birleşen 2010/3780 Esas, 2011/53 Karar sayılı) davadan vazgeçiyoruz, bu nedenle birleşen davanın vazgeçme nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verilmesini bilvekale istirham ederim" şeklinde dilekçe ibraz etmiş, 10.05.2011 tarihli duruşmada da bu dilekçesini tekrar ile davadan vazgeçtiklerini (feragat ettiklerini) beyan etmiştir. Davalılar vekili de davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, eski tarihli 2007/261 E.sayılı dosya ile daha önce birleştirilen eldeki 2010/378 E sayılı dosya bu feragat dilkeçesinden sonra tefrik edilerek eldeki 2011/466 E sayısına kaydedilmiş, tefrik sonucu vazgeçme nedeni ile davasının konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalılardan ...... .... vekili tarafında temyiz edilmiştir.HMK 307.maddesine göre feragat, davaya son veren ve kesin hüküm teşkil eden bir taraf muamelesidir. HMK 309/2.maddesine göre feragat karşı tarafın kabulüne bağlı olmayıp, aynı yasanın 311.maddesine göre feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. HMK.nun 123.maddesine göre davacı hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalı tarafın açık rızası ile davasını geri alabilir.Somut olayda, davacı tarafın 03.05.2011 tarihli dilekçesi, HMK. 307.maddesi kapsamında feragat dilekçesidir. Bu dilekçe ile davacı davadan feragat etmiştir. Mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalılardan ... ... için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı ... ...'a verilmesine, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.