Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10180 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2727 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ÇİVRİL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/06/2014NUMARASI : 2013/386-2014/396Taraflar arasındaki nafakanın artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; boşanma ile hükmolunan 100TL yoksulluk, 75TL iştirak nafakasının, davacının başkaca geliri olmadığı, müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığı, davalı(koca)nın maddi destekte bulunmadığını belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 350TL, iştirak nafakasının 300TL olarak artırımını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; müşterek çocuğun ihtiyaçlarına nafaka dışında maddi katkıda bulunduğunu, aylık gelirinin düşük olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun üçüncü kısmı (vesayet) hariç olmak üzere ikinci kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler, Aile Mahkemesinde görülür.Davada; talebin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda düzenlenen iştirak ve yoksulluk nafakasından kaynaklandığı, dolayısıyla “Aile Hukukuna” ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Talep, Aile Hukukundan (nafaka yükümlülüğünden) doğduğuna göre, açılan bu davanın 4787 sayılı yasanın 4.maddesi gereğince, aile mahkemesinde bakılması gerekmektedir.Mahkemelerin görevinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Bu nedenle o yerde ayrı bir aile mahkemesi varsa çekişmenin aile mahkemesinde görülmesi, aksi halde davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden anılan kanun hükmüne aykırı şekilde genel mahkeme tarafından hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.