Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10140 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2462 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : KONYA 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 15/12/2014NUMARASI : 2014/432-2014/953Taraflar arasındaki iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; tarafların evli iken Konya 4.Aile Mahkemesinin 2011'de kesinleşen kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocukların velayetlerinin annelerine verilerek her bir çocuk için 375,00'şer TL iştirak nafakasına hükmolunduğunu, ancak boşanma sonrası davacının malülen emekli olduğu, aylık gelirinin azaldığı ve belirtilen nafakaları ödemesinin mümkün olmadığını belirterek çocuklar lehine hükmolunan nafakaların aylık 200,00'er TL olarak belirlenmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; açılan davayı kabul etmediklerini,davacının belirtilen nafakayı ödeyebilecek kadar maddi gelire sahip olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; Konya 4.Aile Mahkemesinin 2011/149-161 esas ve karar sayılı ilamı ile tarafların müşterek çocukları A...B..., M... S... B...ve S... R... B...lehine ayrı ayrı 375,00'er TL olarak belirlenen iştirak nafakalarından A... B... lehine hükmolunan iştirak nafakasının aylık 300,00-TL, M....S...B...ve S... R... B...lehine hükmolunan iştirak nafakalarının ayrı ayrı aylık 200,00'er TL olarak belirlenmesine, her ne kadar davacı tarafça müşterek çocuk M... N.. B... lehine hükmolunan nafakanın da azaltılması istenilmiş ise de dava sürerken ergin olan bu çocuk hakkında davacı tarafça talepte bulunulmadığı görüldüğünden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.TMK.nun 330. maddesindeki düzenleme; nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir şeklindedir.TMK'nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir.Somut olayda; boşanma davasından sonra davalının çalıştığı kurumdan malulen emekli olduğu, halen aldığı maaşın 2.780TL civarına düştüğü anlaşılmış olsa da, nafaka alacaklısı çocuklardan Ayşe N...'un 1998 doğumlu olup , 15 yaşında olduğu ve lise 2.sınıfta okuduğu, diğer çocuklar M... S... ve S... R...'ın 2007 doğumlu olup, 7 yaşında oldukları ve ilkokul sınıfta okudukları ve önceki nafakanın takdir edildiği 2011 yılından dava tarihine (29.05.2014) kadar aradan geçen süre zarfında ihtiyaçlarının arttığı kabul edilmelidir.Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, çocukların ihtiyaçlarına ve günün ekonomik koşullarına göre, mahkemece takdir edilen indirim miktarı yüksektir.O halde mahkemece; davacı annenin de katkısı dikkate alınarak, davalı babayı ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde, çocukların ihtiyaçları da gözetilerek, TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir indirim miktarına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek miktarda indirim yapılması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.