Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10136 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3948 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 04/12/2013NUMARASI : 2013/62-2013/221Taraflar arasında görülen elektrik aboneliğinden kaynaklanan alacağa vaki itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; davalının 2530614 tesisat nolu, ticarethane statüsü ile abonelik sözleşmesi imzalayarak elektrik kullandığını, tahakkuk eden ve faturalandırılarak kendisine bildirilen elektrik kullanım bedelini ödemediğini, davalı hakkında İstanbul 30.İcra Müdürlüğü'nün 2010/13372 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı tarafın borcun tamamına itiraz ederek takibi durduğunu belirterek, toplam 3.917,26 TL alacağa vaki itirazın iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatı karar verilmesini talep ve dava etmiştirDavalı cevap vermemiştir. Mahkemece; davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içine gireceği, ticarethane olduğundan bahisle abonelik sözleşmesi yapılmasının sonucu değiştirmeyeceği belirtilerek, dava dilekçesinin görevsizlik nedeni ile reddine, karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, ticarethane abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebiyle açılan iş bu davada, Ticaret Mahkemesi'nin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosya kapsamından; taraflar arasında davalının konfeksiyon işletmesi için davacı ile ticarethane abonelik sözleşmesi imzalandığı, davalı tarafından abonelikten kaynaklanan elektrik borcunun ödenmemesi üzerine iş bu davanın açıldığı; davanın, 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK'nın 4. ve 5. maddelerinin yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra Ticaret Mahkemesinde açıldığı anlaşılmaktadır. Anılan Yasanın 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olmasının gerekli ve yeterli olduğu belirtilmiş; müteakip 5. maddesinde ise, “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır... Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır." hükmüne yer verilmiştir. Eldeki dosyada ise, taraflar tacir olup, dava konusu davacının ticari işletmesinde kullanmış olduğu elektrik bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Bu duruma göre uyuşmazlığın çözümü Asliye Ticaret Mahkemesinin görevi içerisindedir. Hal böyle olunca; mahkemece, davaya bakılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.