MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/11/2013NUMARASI : 2012/247-2013/458Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesi ile; davalının adresinde kaçak elektrik kullandığının belirlendiği ve 1.793,13 TL kaçak elektirik bedeli tahakkuk ettirilerek davalıya tebliğ edildiğini, davalı faturayı ödemediğinden Bakırköy 10. İcra Müdürlüğünün 2010/2289 esas sayılı takibinin yapıldığı, davalının itirazı ile takibin durduğunu iddia ederek davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve %40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesi ile; sayaca hiçbir müdahalesinin ve kaçak kullanımının olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; alınan bilirkişi raporu esas alınarak, davalının Bakırköy 10.İcra Müdürlüğünün 2010/2289 esas sayılı takibine itirazının 1.793,13TL asıl alacak ile 61,56 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 1.854,69TL'sinin iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak miktarı olan 1.793,13 TL için takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda; tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır. İş bu Kararın 1/B maddesinde kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketiciye yapılacak kaçak tahakkukunda esas alınacak süreler belirlenmiştir. Buna göre; ''1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;a) Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesi yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme ve son endeks okuma işlemlerinden en son yapılanın işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde bu süre iki kat olarak alınır.Bu sürenin dışında müşterinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak yukarıdaki paragraf çerçevesinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır. Bu süre 12 ayı geçemez. Yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınır ve gecikme zammı alınmaz.b) Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesinin veya her ikisinin de yapılmadığı yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı geçemez. Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün alınır.''Yargılama sırasında düzenlenen ve hükme esas alınan Bilirkişi Raporundaki hesaplamaların yukarıda belirtilen Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 saylı Kurul kararına uygun olarak yapılmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece yapılacak iş, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek dosya, konusunda uzman bilirkişi heyetine verilerek, bilirkişiden davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin anılan yönetmelik hükümlerine göre, yeniden hesaplanması için rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi olmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.