Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10104 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2776 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ANKARA 6. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 25/11/2014NUMARASI : 2014/724-2014/1534Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların Ankara 8. Aile Mahkemesi'nin 2005/1106 esas 2005/1342 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, bu karar ile müşterek çocuk lehine 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen zaman içerisinde müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığını ve nafakanın yetersiz kaldığını, davalı babanın ticari taksi sahibi olduğunu, aynı zamanda kardeşi ile birlikte ayakkabı dükkanı işlettiğini ve ekonomik durumunun çok iyi olduğunu belirterek, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 600 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; davacı ile boşandıktan sonra yeniden evlendiğini ve iki çocuğunun daha olduğunu, abisinin yanına asgari ücretli olarak çalıştığını, bahse konu ticari aracın ise babasının ve kardeşlerinin kullanımında olan, tüm ailenin ihtiyacını sağlayan bir araç olduğunu belirtmiş ve davanın reddini savunmuştur.Davalı duruşmadaki beyanlarında ise; kendisinin bir ticari taksi işine girdiğini, pek çok kredi borcu olduğunu, müşterek çocuğu için ancak aylık 250 TL iştirak nafakası ödeyebileceğini belirtmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının aylık 300,00 TL’ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katkıda bulunması gerekir. Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin ana-baba tarafından müşterek karşılanması da ilke olarak kabul edilmiştir (TMK. 327 md.). Bu nedenledir ki, iştirak nafakasının çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana-babanın mali durumları da gözetilerek takdiri gerekir.Somut olayda; dosyada mevcut sosyal- ekonomik durum tespit tutanaklarında, davacının ev hanımı olduğu ve gelirinin bulunmadığı, davalının ise işçi olarak çalıştığı ve aylık gelirinin 1000 TL olduğu belirtilmiş; bununla birlikte dinlenen davalı tanığı M.. P.. ise beyanında davacının belirttiği ticari taksinin davalı oğlu adına kayıtlı olduğunu ve aylık net kazancının belli olmadığını ifade etmiş, davalı taraf da bizzat duruşmadaki beyanında kendisinin ticari taksi işine girdiğini söylemiştir.Hal böyle olunca; davalının geliri ile ilgili olarak, sosyal ekonomik durum tespit tutanağında yapılan belirleme ile tanık beyanları ve davalının duruşmadaki beyanları arasında çelişki bulunduğu, mahkeme tarafından bu çelişkinin giderilmediği ve davalının ticari taksi işletmesinde (ticari taksi plakasından) elde ettiği gelirin net olarak tespit edilmeden eksik inceleme ile karar verildiği görülmüştür.Mahkemece; davalının elde ettiği tüm gelir miktarı ayrıntılı olarak araştırılarak(gerekirse şoförler odasında araştırma yapılarak), tespit edilen sosyal ekonomik durumuna göre TMK md. 4'de vurgulanan hakkaniyet ilkesi uyarınca belirlenecek nafakaya karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.