Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10102 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7499 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : BOĞAZLIYAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/03/2014NUMARASI : 2011/380-2014/88Taraflar arasında görülen (sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayalı) alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacı ile davalı arasında yapılan 11.09.1977 tarihli harici satış sözleşmesi gereği, davalıya ait B... İlçesi, O... C... Mah., T... Mevkii, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın müvekkili davacıya satıldığını, bunun karşılığında müvekkilinin davalıya aynı yerde kain 112 ada 35 parsel sayılı taşınmazın devrini taahhüt ettiğini ve 80.000 TL de satış bedeli ödediğini ancak davalının kadastro çalışmaları sırasında her iki taşınmazı da kendi adına tespit ve tescil ettirdiğini, bununla birlikte davacı müvekkilinden almış olduğu 80.000 TL bedeli de iade etmediğini belirterek, 11.09.1977 tarihli sözleşme gereği davalıya ödenen 80.000 TL bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereği günümüz şartlarına uyarlanarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000 TL bedelin iadesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; davacının talep ettiği alacağın zamanaşımına uğramış olduğunu, dava konusu sözleşmeyi imzalayan kişilerin davacı şirketi temsile yetkisi olmadığının kesinleşmiş bir mahkeme hükmü ile sabit olduğunu ve bu sebeple davacı şirketin bu sözleşmeye dayanarak dava açma yetkisi olmadığını belirterek davanın zamanaşımı ve aktif husumet yokluğu nedeniyle reddini talep etmiştir.Mahkemece; sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince tarafların aldıklarını iade ile yükümlü oldukları gerekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusundan davanın kabulüne ve 22.359,13 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, mahkemece hüküm fıkrasının 2. Bendinde, kabul edilen miktar üzerinden belirlenen ve harçlar yasası gereğince davalıdan tahsili gereken bakiye karar ve ilam harcı miktarı hesaplanırken, yalnızca davacı tarafça başlangıçta yatırılan 148,50 TL peşin harcın, alınması gerekli tüm karar ve ilam harcından mahsubuna karar verilmiş, davacı tarafça ıslah harcı olarak yatırılmış olan miktarın mahsubu yönünde hüküm kurulmamış ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan ''148,50 TL '' ifadesinden sonra gelmek üzere "ve davacı tarafça ıslah harcı olarak yatırılan 212,00 TL olmak üzere toplam 360,50 TL'nin mahsubu ile kalan 1.166,84 TL'nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 1.146.00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.