MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; davalılar aleyhine ... 1.İcra Müdürlüğü'nün 2011/564 sayılı dosyası ile ilamsız takip yaptıklarını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, apartman sahiplerinin tapularını alabilmeleri için intikal işlemlerini yaptırmaları gerektiğini, bu sebeple belediyeye gerekli intikallerin yapılması için ödenmesi gereken tutarın davalılar tarafından istendiği halde ödenmemesi sebebiyle apartman sakinlerince yönetime verilen para ile ödendiğini ileri sürerek, takibe vaki itirazın iptali ile %40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsili talep edilmiştir.Davalılar cevap dilekçesinde; davanın husumet yönünden reddedilmesi gerektiğini, dava konusu edilen alacak talebinin haksız olduğunu, davacı tarafın gerçekte böyle bir alacağının olmadığını, oturanların apartmanın ve arazinin tüm masraflarını, emlak ve temizlik vergilerini ödeyecekleri konusunda anlaştıklarını, kabul etmemekle birlikte alacak talebinin haklı olduğu kabul edilse dahi söz konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, sebepsiz zenginleşmeye dayalı taleplerin bir yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, dava ve takibe konu faturaların ödeme tarihleri gözönünde bulundurulduğunda davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini dilemişlerdir.Mahkemece, davanın kabulüne, 6.977,06 TL üzerinden takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Zamanaşımı, maddi hukuktan kaynaklanan bir def’i ve savunma aracı olup, basit yargılama usulüne tabi davalarda ilk oturuma kadar (ilk oturumda esasa girilmeden önce) ileri sürülmelidir.Davalılar tarafından mahkemeye sunulan 14.06.2011 tarihli cevap dilekçesi ile zamanaşımı itirazında bulunulmuştur.Mahkemece davalıların zamanaşımı itirazı konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Zamanaşımı def’inin öncelikle incelenmesi bu konuda bir karar verildikten sonra işin esasının ele alınması gerekirken mahkemece davalıların zamanaşımı savunması hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.