Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10075 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2320 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : DEMRE ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 20/11/2014NUMARASI : 2014/89-2014/176Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde, yoksulluk nafakasının 300 TL den 600 TL ye artırılmasını talep etmiştir.Davalı cevabında, miktarın fazla olduğunu beyan etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 300 TL den 450 TL ye artırılmasına, nafakanın her yıl TÜFE artış oranında artırılmasına karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.Taraflar arasında görülen boşanma davası sonucunda davacı kadın lehine 05.03.2003 tarihinden itibaren 200 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, daha sonra nafaka artırımı davası ile 05.07.2010 tarihinden itibaren 300 TL ye artırıldığı anlaşılmaktadır.Davada, yoksulluk nafakasının artırılması talep edilmiştir.TMK 176/4. maddesinde " Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir" hükmü getirilmiştir.Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması sonucunda davacı kadının ev hanımı olduğu, davalının pazarcı olup, 800-900 TL geliri olduğu tespit edilmiştir.Bu durumda, davalının gelir durumuna göre hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının (nafakanın niteliği dikkate alınarak) fazla olması nedeniyle, mahkemece; kurulan hüküm doğru görülmemiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafaka borçlusu davalının gelir durumuna göre ve onu ödeme güçlügü içine sokmayacak şekilde TMK'nın 4. maddesi gereğince hakkaniyete uygun nafaka miktarına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde fazla nafaka yönünde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.