Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10069 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16641 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : AKYAZI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/03/2014NUMARASI : 2013/537-2014/107Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesi ile, davacının davalıdan köy senedi ile 03.12.2003 tarihinde taşınmaz satın aldığını, 5.000.000.000 TL (5.000 TL) ödediğini, dava konusu taşınmazın Kadastro Mahkemesi kararı ile dava dışı B...Köy Tüzel Kişiliği adıra tescil edildiğini , sözleşmenin geçersiz hale geldiğini belirterek, ödenen 5.000.000.000 TL (5.000 TL)'nin sözleşme tarihi 03.12.2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.Davalı cevabında, davacıya taşınmaz sattığını, dava konusu taşınmazın Kadastro Mahkemesi kararı ile Köy Tüzel Kişiliği adına tescil edildiğini beyan etmiştir.Mahkemece; davanın kabulü ile 5.000 TL'nin 03.12.2003 sözleşme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.Dosya kapsamından, davalının muhtar olduğu dönemde 03.12.2003 tarihli harici sözleşme (satış senedi) ile 770 m² arazinin 5.000.000.000 TL'ye davacıya satıldığı, sözleşmeye göre paranın peşin ödendiği, Kadastro Mahkemesinin kararı ile dava konusu taşınmazın B....Köy Tüzel Kişiliği adına tescil edildiği, hükmün 02.08.2011 tarihinde onama ilamı ile kesinleştiği, bu davanın ise 26.03.2012 tarihinde açıldığı anlaşmaktadır.Taşınmazların satışına ilişkin resmi şekilde sözleşme yapılmadıkça TMK. 706.ve TBK'nun 237., Tapu Kanununun 26.ve Noterlik Kanunu'nun 60.maddeleri gereğince harici satış sözleşmesi hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmelerde herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür.İade edilirken, ödenen paranın ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması gerekmektedir. Bu şekilde, denkleştirici adalet ilkesi gereğince, tam bir eski hale getirme yükümlülüğü yerine getirilmiş olmaktadır. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenen paranın denkleştirici adalet ilkesi gereğince iade edilmesi suretiyle haksız değer kaymalarının önlenmesi amaç edilmiştir.Davada, geçersiz satış sözleşmesi gereğince ödenen bedelin sözleşme tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili talep edilmektedir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, davacının dava dilekçesinde geçersiz sözleşme ile ödenen paranın sözleşme tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili talep edildiğine göre; bu talebin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince ve denkleştirici adalet ilkesinin esas alınması suretiyle tahsili talebine ilişkin olduğu kabul edilmelidir. Başka bir deyişle dava dilekçesinde, ödenen paranın ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde ödeme yapılması kastedilmiştir.Bu durumda, mahkemece; harici satış sözleşmesine göre ödenen bedelin ifanın imkansız hale geldiği Kadastro Mahkemesi kararının kesinleştiği 02.08.2011 tarihi itibariyle, denkleştirici adalet ilkesi gereğince enflasyon, ÜFE artış oranları, altın ve döviz fiyatlarındaki artış oranları, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artış oranları gibi çeşitli etkenlerin ortalaması alınarak ulaştığı alım gücünün tespit edilmesi için konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak belirlenen bedelin, sözleşme tarihi 03.12.2003 tarihinden itibaren yasal faizin yansıtılması suretiyle ulaşılacak miktarında yine bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre tespit edilerek, faiz ile ulaştığı değeri geçmemek kaydıyla denkleştirici adalet ilkesine göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.