Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10022 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5052 - Esas Yıl 2015





Davacı-birleşen davalı M.. A... ile davalı-birleşen davacı E.. E.. aralarındaki itirazın iptali ve menfi tespit davasına dair Konya 5.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.01.2014 günlü ve 2012/729 E.- 2014/56 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 22.01.2015 günlü ve 2014/9098 E.- 2014/1246 K. sayılı ilama karşı davalı-birleşen davacı tarafından maddi hatanın düzeltilmesi istenilmiştir.Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı (Birleşen davalı ) vekili dilekçesinde, müvekili olan davacı şirketin, davalının kullandığı elektrik bedeline karşılık alacağın tahsili amacı ile 1877 TL üzerinden icra takibinde bulunduğunu, davalının da takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile davalının ve % 20'den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı (Birleşen davacı) vekili ise, açtığı menfi tespit davası ile, müvekkili olan davalının(birleşen davacı) 1721 TL elektrik bedelinden sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile, itirazın kısmen iptaline ve takibin 97,44 TL üzerinden devamına, birleşen dava yönünden ise, davalı(birleşen davacı) E.. E..'nin 15.2.2012 tarih ve 011602 nolu tutanak nedeniyle 97,44 TL borçlu olduğunun tespitine karar verilmiş, verilen bu kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 22.01.2015 tarih ve 2014/9098 E. ve 2015/1246 K. Sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.Dairemizin yukarıda belirtilen bozma kararına karşılık da davalı(birleşen davacı) vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna gidilmiştir.Davanın niteliği ve müddeabihi itibariyle, kararın temyizinin mümkün olup olmadığı, bir başka ifadeyle esas kararın kesin olup olmadığı tartışılmalıdır.1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427/2.maddesinde, miktar veya değeri belirli bir tutarın altında kalan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararların kesin olduğu, dolayısıyla temyizinin olanaklı bulunmadığı hükme bağlanmıştır.Dosyanın incelenmesinden, gerek asıl gerekse birleşen davadaki müddeabihler yönünden, karar tarihi olan 2014 yılı itibariyle temyizde kesinlik sınırı 1890 TL olup, her iki dava yönünden miktarlar kesinlik sınırının altında kalması nedeni ile, dosyanın temyiz incelemesinin yapılması mümkün değildir. Daire tarafından kesinlik sınırları gözetilmeksizin, dosyanın sehven temyiz incelemesini yapması doğru olmamıştır.Bu itibarla; müddeabihin temyiz sınırının altında kaldığı dikkate alınmadan,temyiz incelemesi yapılması maddi hataya dayandığı sonucuna varıldığından HUMK 440.madde gereğince davalı (birleşen davacı) tarafın maddi hatanın düzeltilmesi talebinin kabulü ile Dairemizin 22.01.2015 tarih ve 2014/9098 E. ve 2015/1246 K. Sayılı bozma kararının kaldırılarak, davacı(birleşen davalı) nın TEMYİZ TALEBİNİN MİKTAR İTİBARİYLE REDDİNE, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.