Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10018 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7817 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : NEVŞEHİR AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 10/07/2014NUMARASI : 2013/827-2014/502Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDava dilekçesinde; davalı ile 2011 yılında evlendiklerini, müşterek bir çocuklarının olduğunu, davalı ile evlendikten sonra kayınpederi ile birlikte oturmaya başladıklarını, bir süre sonra kayınpederinin evine doğalgaz döşetmek istediğini. Bu sebeple kendisini ve çocuğu kendi babasının evine bıraktığını, evdeki doğalgaz çalışması bitmediğinden davalı ile bu konuda tartışma yaşadıklarını, davalının boşanma davası açtığını, davanın reddedildiğini, evlendiği günden itibaren evlilik birliğinin sağlanması gereken huzur ve güven ortamını bulamadığını, davalının son üç aydır kendisine ve çocuğa maddi katkıda bulunmadığını, şu an kendi başına bir ev tutarak yaşamaya çalıştığını, hiçbir gelirinin olmadığını, komşuların ve çevreden tanıyanların yardımı ile kendisinin ve çocuğun ihtiyaçlarını karşıladığını, davalının MNG kargo N... acenteliğini yaptığını belirterek davanın kabulü ile kendisi için aylık 500,00 TL, müşterek çocuk için aylık 500,00 TL nafakaya hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı davanın reddini istemiştir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.TMK'nın 197.maddesi gereğince, eşlerden biri, ortak hayat nedeniyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa, hakim, eşlerden birinin istemi üzerine, eşlerden birinin diğerine yapacağı parasal katkıya ilişkin önlemleri alır. Evlilik birliği devam ederken ayrı yaşam halinde istenen tedbir nafakalarında davacının nafakaya hak kazanabilmesi için ayrı yaşamakta haklı olduğunu kanıtlaması gerekir.Somut olay irdelendiğinde; davacı tarafın ayrı yaşamda haklılık olgusuna dayalı olarak eldeki dava ile tedbir nafakası isteminde bulunduğu, davalının açtığı boşanma davasının reddedildiği ve davalının boşanma davasından sonra barışma girişiminde bulunmadığı ve doğalgaz döşetilecek bahanesiyle oturdukları evden davacının çıkartılarak babaevine bırakıldığı, aranıp sorulmaması karşısında davacının ayrı yaşamada haklı olduğunun ispatlanması karşısında, tarafların ekonomik ve sosyal durumuna uygun bir tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken davanın tümden reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.