Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10015 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8059 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/05/2013NUMARASI : 2011/399-2013/296Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; davalı tarafından kullanılan kaçak elektrik bedelinin tahsili amacıyla Bakırköy 11.İcra Müdürlüğünün 2009/19488 sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali davası açma süresi geçirilmiş olduğundan alacak davası açmak zorunda kaldıklarını belirterek, 5.577,40 TL asıl alacak olmak üzere dava tarihi itibariyle 10.500 TL alacağın işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap vermemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne, 1.005,01 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık, davacı kurum tarafından kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturadan dolayı davalının borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.HMK'nun 266. ve devamı maddelerine göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hâkimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hâkimlik mesleğinin gereği olarak hâkimin hukukî bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her hâlde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir. Bilirkişi raporu, kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Somut olayda; davacı taraf, dava konusu alacak miktarını kaçak elektrik tüketim bedeline hasretmiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre karar verilmiştir. Ancak rapor düzenleyen bilirkişinin elektrik tüketim bedeli hesabı konusunda uzman olmadığı bu nedenle bilirkişi olarak dinlenemeyeceği kuşkusuzdur. Davacının tahakkuk ettirdiği bedelden davalının sorumlu olup olmadığının belirlenmesi, davalının sorumlu olduğunun tespiti hâlinde ödemesi gereken bedeli elektrik konusunda uzman bilirkişinin hesaplaması gerekir.Bu durumda, mahkemece; dava dosyasının elektrik tüketim hesabı konusunda uzman bilirkişiye verilerek, ödenmesi gereken elektrik bedelinin tespitine yönelik denetime elverişli bir şekilde rapor alınması, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı görülmüş ve bozmayı gerektirmiştir.Mahkemece, bozma nedenine göre; davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.